Suriyelilerin ülkelerine geri dönmesi halinde Almanya'daki iş gücü piyasasında yeni boşluklar oluşabilir. Ülkede hastaneler, bakım merkezleri, lojistik ve zanaat sektörlerinde personel açığı giderek büyüyor.
Almanya'da Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönüşü ve sınır dışı edilmesine ilişkin tartışmalar yeniden alevlendi. On yılı aşkın süren iç savaşın ardından Suriye'nin bazı bölgelerinde kısmi bir istikrar gözleniyor. Aynı zamanda Alman hükümeti üzerindeki toplumsal baskı da artıyor: Oturum izinlerinin düzenli olarak gözden geçirilmesi, özellikle suç işlemiş kişiler için sınır dışıların hızlandırılması ve gönüllü dönüşlerin teşvik edilmesi talep ediliyor.
Ancak Almanya derin bir demografik dönüşüm içinde. Nüfus yaşlanıyor, iş gücü ve nitelikli eleman açığı büyüyor. Dolayısıyla göç, ülke ekonomisinin sürdürülebilirliği açısından kaçınılmaz görülüyor.
DW Türkçe'nin haberine göre 2015'ten bu yana Almanya, Suriyelilerin sığındığı en önemli ülkelerden biri haline geldi. Yüz binlerce kişi burada yeni bir hayat kurdu. 2024 yılı sonunda ülkede yaklaşık 975 bin Suriyeli yaşıyordu. Birçoğu, toplumun günlük işleyişi için vazgeçilmez alanlarda çalışıyor: Hastanelerde, bakım merkezlerinde, lojistikte ve zanaat sektöründe.
Almanya'da aranan iş gücü: Suriyeliler
Federal İş Piyasası ve Meslek Araştırmaları Enstitüsü'nden (IAB) göç uzmanı Herbert Brücker, "Çalışan herkes katkı sağlar. Yaklaşık 300 bin çalışan ve 20 bin serbest meslek sahibiyle Suriyeli sığınmacılar Almanya iş piyasasına önemli bir katkı sunuyor" diyor. DW'ye konuşan Brücker, ancak Suriyelilerin toplamdaki payının, 45 milyon civarındaki çalışan nüfusa oranla hâlâ küçük olduğuna dikkati çekiyor.
Hamburg'da tren vagonunda tamirat yapan Suriyeli bir işçiHamburg'da tren vagonunda tamirat yapan Suriyeli bir işçi
Almanya'da teknik işlerde çalışan çok sayıda Suriyeli bulunuyorFotoğraf: Christophe Gateau/dpa/picture alliance
Suriyelilerin çoğu, personel açığının en yüksek olduğu sağlık, konaklama, ulaşım, lojistik ve el sanatları gibi dallarda istihdam ediliyor. Brücker, bu grubun aniden sistemden çıkmasının, tedarik zincirinde aksamalara ve fiyat artışlarına yol açabileceği konusunda uyarıyor.
Brücker'in verdiği bilgilere göre, mültecilerin yaklaşık yarısı kalifiye işlerde, yüzde 10'u uzman düzeyinde, yüzde 45'i ise yardımcı pozisyonlarda çalışıyor. Brücker, "Demografik değişim, lise diploması ya da mesleki sertifika gerektirmeyen basit hizmetlere olan talebi artırıyor" diyor.
Suriye'ye dönüş: Gerçek mi, olasılık mı?
2012'den bu yana güvenlik koşulları nedeniyle Suriye'ye zorunlu geri gönderme neredeyse hiç gerçekleşmedi. Suriye'ye sınır dışına ilişkin yasal bir yasak olmasa da geri göndermeler fiilen güvenlik değerlendirmelerine dayanarak durduruldu. Almanya İçişleri Bakanlığı verilerine göre, 2025 Ağustos ayı sonu itibarıyla yaklaşık 1900 Suriyeli devlet desteğiyle gönüllü olarak ülkesine döndü. Şu an için kitlesel bir dönüş dalgası beklenmiyor; ancak bu durum hem siyasi baskının artması hem de Suriye'deki istikrarın kalıcı hale gelmesiyle değişebilir.
Böyle bir senaryoda yalnızca mülteciler değil, çalışma ya da eğitim vizesiyle Almanya'ya gelen yüksek nitelikli Suriyeliler de ülkelerine dönebilir. Örneğin Almanya Tabipler Birliği'ne göre ülkede çalışan 7 binden fazla Suriyeli doktor bulunuyor. Bunların çoğu, yabancı uzmanlara bağımlı olan hastanelerde görev yapıyor.
"Kendini güvende hisseden kalır"
Jena Üniversitesi Hastanesi'nde kardiyoloji uzmanı olarak görev yapan Anas Jano, Suriyeli hekimlerin Almanya için büyük bir kazanım olduğunu söylüyor. 2016'da vizeyle Almanya'ya gelen ve Bochum Ruhr Üniversitesi'nde doktora yapan Jano, 2022'de Alman vatandaşlığı almış.
DW'ye konuşan Jano, "2012'den itibaren yabancı hekimlerin kalıcı çalışma izni (Approbation) alabilmesi büyük kolaylık sağladı. Bu sayede hem sistem güçlendi hem de entegrasyon hızlandı" diyor. Jano'ya göre bugün Almanya'daki her üç ya da dört doktordan biri yabancı kökenli.
Ancak Jano toplumsal iklim konusunda endişeli: "Burada çalışan, aile kuran, çocuk yetiştiren insanlar güvenlik ve kabul görmek istiyor. Oysa medyada sürekli 'suçlu Suriyeliler' haberleri çıkınca -ki bunlar istisna- insanlar dışlandığını hissediyor."
Birçok meslektaşının bu nedenle Almanya'dan ayrılmayı düşündüğünü söyleyen Jano, "Bu sadece iş ya da diploma meselesi değil; güvenlik ve değer görme meselesi. İnsan kendini hoş karşılanmış ve güvende hissederse kalır" diye ekliyor.
Suriye'nin yeniden inşasında sorumluluk hissedip hissetmediği sorulduğunda ise Jano "Orada doğup büyüyen herkesin elbette bir sorumluluğu var" diyor. Ancak bunun illa geri dönmek anlamına gelmediğini vurguluyor: "Uzaktan da çok şey yapılabilir. Örneğin bilgi paylaşmak, finansal destek sağlamak, tecrübeleri aktarmak gibi."
Mevcut koşullarda ülkesine dönmek, çoğu Suriyeli için gerçekçi bir seçenek değil.
Nitelikli ama potansiyelini tam kullanamayan iş gücü
IAB verilerine göre, Almanya'daki Suriyeli çalışanların yüzde 60'ı toplum için kritik mesleklerde görev yapıyor. Bu oran, Alman çalışanlarda yüzde 48. Yine de birçok Suriyeli, meslekî yeterliliğini tam kullanamıyor: Mühendisler teknik eleman, doktorlar ise hemşire yardımcısı olarak çalışabiliyor. Bunun başlıca nedenleri arasında diploma denkliği eksikliği ve yerel iş tecrübesi yetersizliği geliyor.
İşsiz olan Suriyelilerden 370 bini çalışma çağında; bunların 150 bini kayıtlı işsiz, kalanlar ise eğitim, ebeveyn izni veya entegrasyon programlarında. Birçoğu, bürokratik engeller ve yetersiz mesleki eğitim olanakları nedeniyle iş piyasasına girmekte zorlanıyor.
Brücker'e göre süreçlerin hızlanması gerekiyor: "Sığınma sürecinden iş piyasasına entegrasyona kadar çok fazla zaman kaybediliyor. Şirketler, burada kalacağından emin olmadıkları kişileri işe almakta tereddüt ediyor. Bu nedenle hukuki güvenlik büyük önem taşıyor."
Almanya cazibesini yitiriyor mu?
Brücker'e göre sorun sadece uyum değil; Almanya artık nitelikli göçmenler için hedef ülke olarak çekiciliğini giderek yitiriyor: "Buradaki toplumsal atmosfer, küresel ölçekteki tercihleri ciddi biçimde etkiliyor."
Son yıllarda Almanya'ya nitelikli göçte belirgin bir düşüş yaşandı. Brücker, Gallup Global Poll araştırmasına atıfta bulunarak şunları söylüyor: "Almanya, son iki-üç yılda, insanların çalışmak için en çok gitmek istediği ülkeler sıralamasında ciddi biçimde geriye düştü."