Bahçeli'nin İmralı'yı gidilmesi çağrısının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan açıklama geldi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, AKP Grup Toplantısı'nda konuştu. Dikkat çeken başlıklardan biri MHP lideri Devlet Bahçeli'nin grup toplantısında yaptığı İmralı çıkışı vardı. Bahçeli özetle, İmralı'da Abdullah Öcalan'la görüşülmemesi halinde kendisinin İmralı'ya gideceğini söylemişti.
Bahçeli'ye cevap veren Erdoğan özetle şunları söyledi:
Terörsüz Türkiye sürecinde hamdolsun bugüne kadar gayet olumlu umut ve cesaret verici ilerlemeler kaydettik.
Görüş ve önerileri dikkatle not edildi. Meclis başkanımız maruz kaldığı hadsizliklere ve edepsizliklere rağmen komisyonun bütün bu kıymetli çalışmalarına başarıyla riyaset etti.
DEM Parti heyeti ve grubu aynı şekilde gayet sağduyulu bir tavır içinde oldu.
Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli de ilk günden itibaren yaptığı cesur ufuk açıcı, yol gösterici açıklamalarıyla sürecin bugünlere gelmesine eşsiz katkılar sağladı.
Biz de gerek hükümet, gerekse parti olarak son derece hassas bir çizgide yürüyerek sürece mihmandarlık yaptık. Sorumluluğumuz çerçevesinde ve hukuk dairesinde ne gerekiyorsa onun yerine gelinmesinde asla imtina etmedik. Elbette bu dönemde bilinen bilinmeyen pek çok badireyi atlattık. Pek çok sabotajı savuşturduk. Pek çok düğümü çözdük. Değerli kardeşlerim, bütün bunlarla beraber
Tüm ikbalini sürecin akim kalmasına bağlayanlara inat komisyonun fikir ve hedef birliği içinde çalışmasını son derece kıymetli buluyorum.
Komisyonun terörsüz Türkiye süreci ile birlikte ülkemiz demokrasisine, birlik ve beraberliğimize, toplumumuzun farklı kesimleri arasında diyalog ve empatinin güçlenmesine yaptığı katkıları takdirle karşılıyor.
Meclis Başkanımızı ve komisyon üyelerimizi canı gönülden tebrik ediyorum. Dünkü değerlendirmeler ışığında müteakip toplantının cuma günü yapılmasına karar verildiği anlaşılıyor.
Komisyonun sonraki oturum dahil bundan sonraki süreci de aynı yapıcı, sağduyulu ve özellikle uzlaşmacı anlayış temelinde sürdüreceğine inanıyorum.
Bir defa şu gerçeğin hepimiz farkındayız. Türkiye'nin sırtında adeta büyük bir belaya dönüşen terör musibetinden tamamen kurtulmasının vakti artık çoktan gelmiştir. Verilen mücadeleyi ödenen bedelleri, çekilen çileleri terörsüz Türkiye ile taçlandırmamız gerekiyor. Bunun sorumluluğu herkesten ve her şeyden önce 86 milyonu temsilen bu yüce çatı altında görev yapan siz milletvekillerimin omuzlarındadır. Terörün açtığı yaraları kardeşlik merhemiyle sarmış güçlü bir Türkiye'nin inşasında yalnızca ülkemizin değil, bölgemizin de geleceğini şekillendirecek huzur, refah ve barış ikliminin kökleşmesine hepimize meclisteki her bir milletvekiline millete karşı mesuliyet duygusu taşıyan tüm siyasi partilere çok önemli görevler düşüyor.