Sızıntı, dergisinin ilk cildinin onuncu sayısında neşredilen incir yazısını Ahmed Feyzi Kul Ağabeyimiz yazmıştı. Yani onu aslî harflerimizle kendine has harika ifadelerle ortaya koymuştu. İncir yazısını Ahmed Feyzi Ağabeyin bana bırakılan metrukâtının içinde bulmuş bazı kelimelerini sadeleştirip yayına hazırlamıştım. Orada, hiçbir bitkide rastlanmayan erkek incirlerin, mevsim mevsim yeniden yeniye yaratılıp korunmaları meselesini ilk defa o yazıdan öğrenmiştim. Ahmed Feyzi Ağabey Aydın vilayetinde yaşayan ve derin bir gözlemci olarak incir meyvesinin geçirdiği bütün safhaları müşahede ederek inceleyen bir tefekkür ustasıydı.
Üstad Bediüzzaman Hazretleri de İncir ve zeytin üzerine Kur’an’da yapılan yemin hakkında şu tespitlerde bulunuyor: “Cenab-ı Hak, incir ve zeytin ile kasem vasıtasıyla, azamet-i kudretini ve kemâl-i rahmetini ve büyük nimetlerini hatırlatarak, esfel-i sâfilin (aşağıların en aşağısı) tarafına giden insanın yüzünü o taraftan çevirip; şükür, fikir, iman ve amel-i sâlih ile, tâ âlâ-yı illiyyine (yücelerin en yüksekliğine) kadar mânevî terakkilere mazhar olabilmesine işaret ediyor. Nimetler içinde incir ve zeytinin tahsis edilmesinin sebebi, o iki meyvenin çok mübarek ve faydalı olması, yaradılışlarında da dikkate ve nimete vesile çok şeyler bulunmasıdır. Çünkü ictimaî ve ticari hayatta, aydınlatma ve insana gıda olma noktasında, zeytin en büyük bir esas teşkil ettiği gibi, incir’in yaradılışı, zerre gibi bir çekirdekte koca incir ağacının cihazatını saklayıp yerleştirmek gibi, bir harika Kudret mucizesini gösterdiği gibi, yemesinde, menfaatinde ve ekser meyvelere muhalif olarak devamında ve diğer faydalarındaki İlahî nimetleri yemin ile hatıra getiriyor. Buna mukabil insanı imana ve salih amele çıkarıp yükseltmek ve esfel-i sâfiline düşürmemek için bir ders veriyor.’ (Yirmi Dokuzuncu Mektup, Birinci Kısım, İkinci Nükte)
Çağlayan Dergisi‘nin Ekim 2021 sayısında Prof. Dr. Atıf Yorulmaz’ın, “Üzerine Yemin Edilen Meyve-2” başlıklı yazısında İncir’in sağlıkla alâkalı faydaları anlatılmakta… Mesela, dermatolojik hastalıklarda, incir yapraklarının ve reçinesi süt kıvamındaki maddesinin siğilleri ve deri problemlerini hallettiği ifade edilmektedir. İncirin mide ve bağırsak hastalıklarına iyi geldiği ve kabızlığı giderdiği anlatılmaktadır. Ağrı ve iltihaplarda incir yapraklarının kaynar suda bekletilip yumuşatılarak ağrılı bölgelere yapıştırıldığında iltihapları çözüp ağrıyı azalttığı tespiti yapılmaktadır. Solunum yolları hastalıklarında kuru incirin kaynatılması ile elde edilen su ile gargara yapmanın faydaları anlatılmaktadır. İdrar yolları hastalıklarında suda kaynatılmış incirlerin idrar söktürücü olduğu ve böbreklerdeki küçük taşları erittiği ifade edilmektedir. Karaciğer hastalıklarında, gölgede kurutulan incir yapraklarının toz ve ekstrakt haline getirilmesi ile karaciğeri zehirleyen çeşitli maddelerin yaptığı tahribat iyi geldiğinin görüldüğü deneyle anlatılmaktadır. İncirin tansiyonu dengelemede tesirli olduğu, kan basıncını düşürdüğü ifade edilmektedir. Diyabet konusunda, incirin yaprak ekstresi ile tedavide plasma insülin seviyeleri önemli ölçüde iyileştiği ve kilo kaybı, önlediği anlatılmaktadır. İncirin cinsî faaliyet açısından zafiyet yaşayanlar için afrodizyak olarak kullanılabileceği ifade edilmektedir. (Merhum Senirkentli Ali İhsan Tola Ağabeyimizin bu hususlarda incir tavsiyelerini de bilmekteyiz.)
Kalb ve damar hastalıklarında bilhassa damar problemlerine bağlı olarak gelişmiş felçlere karşı incirin iyileştirici yönünün belirlendiği ele alınmıştır. Avustralya ve Amerika Üniversiteleri tarafından yapılan bir araştırma, incirlerin yaşlanma sırasında infilamatuar stokinleri azaltabildiğini ortaya çıkarmıştır. Bu da Alzheimer gibi hastalıkların riskini azaltmada incirin çok faydalı olduğunu belirtmektedir. Asrımızda bütün organlarda yaygın olarak görülmeye başlayan kanserlerin tedavisinde incirin çok büyük bir şifa kaynağı olduğu ortaya konmuştu. Çağlayan’ın Ekim 2021 sayısındaki bu yazıda anlatılan gerçekler 25 kaynaktan referans gösterilerek önümüze serilmektedir. Ben sadece özetle takdim etmek istedim. Aslında bizzat dergiden bu bilgiler genişçe takip edilmeli bilgiler en doğru şekilde öğrenilmelidir…