AKP hükumeti medyaya yıllardır uyguladığı sansürü sosyal medyaya taşımak için yasal düzenleme yapmaya hazırlanıyor.

Türkiye’de sosyal medya, iktidarın hukuksuzluk, yolsuzluk ve skandallarının dile getirilebildiği tek mecra. TV, gazete ve diğer basılı organlar uzun süredir baskı altında. İktidarı eleştiren FOX TV, Halk TV, Tele1 gibi kanallar RTÜK tarafından kapatma tehdidi altında. Hükumeti eleştiren Sözcü ve Cumhuriyet gazetesi çalışan ve yöneticileri, açılan davalarla adeta susturuldu.

40 BİN TWEETE YASAK KONULDU

Medyanın susturulması vatandaşların görüşlerini ifade edebileceği tek adres Twitter, Youtube ve Facebook gibi sosyal medya platformları kaldı. Erdoğan rejimi, sosyal medyadaki görüşlerden de rahatsız olunca burayı kontrolü altına almak için önce yargıyı kullandı. İfade Özgürlüğü Derneği’nin raporuna göre, 2019 sonu itibarı ile en az 130 bin URL adresine, 7 bin Twitter hesabına, 40 bin tweet’e, 10 bin YouTube videosuna ve 6 bin 200 Facebook içeriğine kanunla erişim engeli konuldu. Mahkeme kararıyla 32 bin 741 site engellendi.

SEDAT PEKER’İN AÇIKLAMALARI ETKİLİ OLDU

Hürriyet gazetesinin haberine göre AKP Meclis’te sosyal medyayla ilgili düzenleme yapmayı planlıyor. AKP’nin sosyal medya hamlesinin suç örgütü lideri Sedat Peker’in Süleyman Soylu, uyuşturucu, kara para aklama ve 15 Temmuz’da dağıtılan silahlarla ifşaatlarının ardından gelmesi dikkat çekti. Peker’in açıklamalarıyla yıpranan AKP hükumeti, mahkemelerin getirdiği erişim engellerini yeterli görmeyerek, bu kez de sosyal medyada paylaşım yapanlara hapis cezası ve sosyal medyaya giriş yasağı getiriyor. AKP Afyon Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Başkanvekili Ali Özkaya, “Sosyal medyada dezenformasyon yapanlara 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve sosyal medyayı bir süre kullanamama gibi cezalar getirilmeli” dedi. Özkaya, sosyal medyaya sansürü şu sözlerle savundu: “Pek çok AB ülkesi Türkiye ile aynı tehdidi yaşıyor. Toplumun geniş kitlelerini baskı altına alıyor, normal hayatta suç olan sosyal medyada da suç fakat fake hesaplar nedeniyle suçla etkin mücadele yapılamıyor. Bu çözülmeli, herkesin kimliği bilinmeli. Sosyal medyada bir yalan haberi ya da terör suçunu, dezenformasyonu milyonlarca insan duyuyor. Uyar-kaldır bizim sistemimizde var fakat etkin kullanımın oluşması gerekiyor. Özellikle kişilerin kim olduğunu bilmeli, provokasyon yapması, maskeli suç işlemesine engel olmalıyız.”