Mehtap Televizyonu'nda yayınlanan Algılar ve Gerçekler programında ilahiyatçılar, Mehmet Görmez'in hizmet hareketine yönelik sözlerini yorumladı.
Algılar ve Gerçekler programında İlahiyatçı Ö. Faruk Şentürk ve Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan Hırsızlıklara, Yolsuzluklara gözünü kapayan Diyanet işleri başkanı Mehmet Görmez’in Hizmet Camiası ile ilgili ithamlarına cevap verdiler.
“ KUR’ANLA, SÜNNETLE MESELELERİ YORUMLAMASI GEREKİRKEN… ”
İlahiyatçı Ömer Faruk Şentürk, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in geçtiğimiz günlerde bir özel kanalda yaptığı açıklamalarda Hizmet Camiasına ithamlarda, hatta yalan denebilecek ifadelerde bulunduğunu, söyledi. Şentürk, "Bir Diyanet işleri başkanından beklenenin her şeyden önce objektif olması, dinin bu konudaki kaidelerine bağlı kalması, hakkaniyet içinde davranmasıdır" dedi. Şentürk, Görmez'in, Hizmet camiasını milletin geleceğini ipotek altına almakla suçladığını söyledi.
Diyanet’in millet için en hayatî bir müessese, dini anlatan bir kurum olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan, Görmez'in olayları Kur’an’la ve Sünnet’le yorumlaması gerekirken, bulunduğu konumu ve sahip olduğu imkanları korumak, ya da başka sebeplerle Hizmet Camiasına iftiraya varan sözler sarfettiğini ifade etti.
Çapan, "Hocaefendi senelerce Diyanet'e saygıyı telkin etmiştir ve korunması gerektiğini söylemiştir. Çünkü Diyanet kurumu olmazsa her cemaat kendine göre bir söylem geliştirip, dinî fetva verip kendince cihat başlatıp farklı şey başlatabilir. Diyanet dünden bugüne bazı tenkit edilecek noktaları olmasına rağmen günümüze gelinceye kadar bir denge unsuru oldu. Diyanet'in bütün personelini kastetmiyorum fakat Başkan beyin o konuşması ve ifadeleri ibret-i alemliktir." dedi.
"GÖRMEZ'İN SALDIRMASININ SEBEBİ: HOCAEFENDİNİN HIRSIZLIKLARA GÖZ YUMMAMASI"
Ergün Çapan, "Dini öğreten bir kurumun başındaki insan, Kur’an’ı, Sünneti, Fıkhı esas alarak meseleleri değerlendireceği yerde siyasi mülahazaları, siyasi menfaatleri korumak için olağan üstü bir gayret sarfediyor. Hatta günahlara haramlara yerinde sükût ederek, yerinde sevap elbisesi giydirerek meşruiyet kazandırmaya çalışıyor. Düne kadar saygı duyduğu Fethullah Gülen Hocaefendi'ye savaş ilan ediyor. Sebebi ney? Hocaefendi'nin kamu malının çalınmasına, milletin malının hortumlanmasına karşı çıkması, yapılan hırsızlıklara göz yummamasıdır. Dini öğreten bir kurumun başındaki insan bunlara göz yumdu ama Fethullah Gülen Hocaefendi göz yummadı."
“BENİM ADAMIM YAPIYORSA GÖRMEZDEN GELİN!”
Yrd. Doç. Ergün Çapan “benim adamım yapıyorsa dokunmayın” anlayışının görüldüğünü, “benim adamım yapıyorsa görmezden gelin” beklentisinin olduğunu, Hocaefendi'nin de bu hırsızlıkları, günahları görmezden gelmediği için savaş açıldığını söyledi. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin senelerce bu millete Allah, Peygamber ve Sahabe sevgisini, adanmışlığı anlattığını, almayı değil Allah rızası için vermeyi anlattığını, ama birilerinin de dadanmışlık üzerine bir Müslümanlık inşa etmeye kalktığını vurguladı. “Sen de Müslümansın, sen de her şeyin en iyisine layıksın, sen geldiğin konumdan niye cebini doldurmuyorsun, kamu malından sen niye istifade etmiyorsun” zihniyetinin hakim olduğunu, esas filmin koptuğu yerin burası olduğunu kaydetti.
"CAMİ KÜRSÜLERİNDE 'HIRSIZLIK HARAMDIR' DİYENLER SÜRGÜNE GÖNDERİLİYOR"
Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan, Diyanetin şu anda cami kürsülerinden “Hırsızlık haramdır” diyen imamları sürgüne gönderdiğini, vazifeden attığını, Allah’ın kelamını kürsülerde söyleyenlerin anasından doğduğunu pişman ettiğini hatırlattı. Çapan, Kur’an-ı Kerim’in “Hırsızlık haramdır” buyurduğunu, Peygamberimizin (s.a.s.) “Hırsızlık yapan kızım Fatıma da olsa elini keserim” buyurduğunu, hatta, Efendimizin (s.a.s.) “Biz bir insanı vazifeye tayin eder ve maaş bağlarsak, bundan sonra aldığı gulüldür, ihanettir” dediğini, Hocaefendi’nin dinin bu gereklerini yerine getirdiğini, “Biz görmezden geliyoruz, Neden sen bunları görmezden gelmiyorsun?” diye saldırıldığını kaydetti.
"MAHALLE TEŞKİLATI SORUMLULARI HAFİYE GİBİ İMAMLARIN PEŞİNDE…"
İlahiyatçı Ömer Faruk Şentürk, son bir buçuk yıldır camilerde, kürsülerde artık İslam’ın haram kıldığı hususlardan bahsedilemez olduğunu, Hiç kimsenin “Hırsızlık, rüşvet haramdır” diyemez olduğunu belirtti. Şentürk, "iktidar partisinin mahalle temsilcilikleri hafiye gibi imamları takip ettiriyorlar. Bir yerde hırsızlıktan, kul hakkından bahsetti mi, “sen bize diyorsun”. Peygamberimizin (s.a.s.) kızına söylediği hadisi zikrettiğinizde, “bunun nereye gittiği belli, dolayısıyla sen şu andaki iktidarı itham ediyorsun” diyolar" ifelerini kullandı. Şentürk, bu cesareti birilerinin almasında Diyanet işleri başkanının duruşundan kaynaklandığını belirtti.
"HOCAEFENDİ, 'HIRSIZLIK HARAMDIR' DEDİĞİ İÇİN Mİ MİLLETİN GELECEĞİNİ İPOTEK ETMİŞ OLUYOR?"
Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan, Diyanet’in şu anda siyasi günahların, haramların üstünü örtmesinin ötesinde onlara meşruiyet kazandıran bir kurum haline getirildiğini belirtti. Çapan, "Hocaefendi ise 'gulül haramdır' dedi. 'Kim kamu malından bir şey aşırırsa Kıyamet günü bunun hesabını verir' bunu söyledi. Vay niye bunu söylüyorsun." dedi. Çapan, "Hocaefendi, 'Hırsızlık, kamu malını gaspetmek, tüyü bitmemiş yetimin hakkını hortumlamak haram' dediği için mi bu milletin geleceğini ipotek etmiş oluyor?” diye sordu.
SAMANYOLUHABER.COM