Almanya'da 23 Şubat'taki erken seçimlere üç hafta kala gündem göç politikaları olmayı sürdürüyor. Federal Meclis'te Çarşamba günü tartışmalı iki önerge için yapılan oylamaların ardından milletvekilleri bugün Almanya'ya göçü sınırlandıracak yasa tasarısını görüşecek.

Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri tarafından hazırlanan tasarı Federal Meclis'te kabul edildiği takdirde Federal Eyalet Temsilciler Meclisi'nin onayına sunulacak. Yürürlüğe girmesi için son aşamada Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier tarafından imzalanarak Federal Resmi Gazete'de yayımlanması gerekecek. 

DW Türkçe'nin haberine göre yasa tasarısında Almanya'da oturum hakkını düzenleyen İkamet Yasası'nda üçüncü ülkelerden akının "sınırlandırılması" yeniden öncelikli hedef olarak kayda geçiriliyor. 2023 yılında "sınırlandırma" ifadesi yasadan çıkartılmıştı. 

En hararetli tartışmalara yol açan madde ise aile birleşimini sınırlandıran hüküm. Buna göre artık Almanya'da geçici koruma verilen sığınmacıların aile birleşimleri durdurulacak.

Tasarı ayrıca polisin göçmenlerin sınır dışı edilmesi sürecindeki yetkilerini artırıyor.

Federal polise, Almanya genelinde sorumlu oldukları 5 bin 700 tren istasyonunda "ikameti sonlandırmaya yönelik tedbirler" konusunda yetki verilecek. Polis memurları, Almanya'da bulunma izni olmayan yabancıların sınır dışı edilmesini sağlamak amacıyla gözaltı ve tutuklama başvurularını kendileri de yapabilecek. Mevcut düzenlemelere göre federal polis memurları bu işlem için ilgili eyalet polis teşkilatına başvurmak zorunda.

Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD), liberal çizgideki Hür Demokratlar (FDP) ve popülist sol Sahra Wagenknecht Birliği (BSW) tasarı lehinde oy kullanacaklarını açıkladı. Böylece CDU/CSU ile birlikte toplam 372 sandalyeye ulaşılıyor. Çoğunluk için 367 oy gerekiyor.

Bild gazetesi için araştırma şirketi INSA tarafından yapılan ankete göre Almanların yüzde 67'si Başbakan Olaf Scholz'un Sosyal Demokrat Partisinin (SPD) de öneriye destek vermesi gerektiğini düşünüyor. Mevcut göç politikalarından memnun olanların oranı yüzde 16 seviyesinde. Aynı ankete göre SPD oylarını yüzde 1,5 artırarak yüzde 17'ye yükseltti. Tartışmaların odağındaki CDU/CSU bir puan düşüşle yüzde 29'a geriledi. AfD'nin oy oranı ise yüzde 22 seviyesinde. Araştırma 30 Ocak tarihinde 1001 kişinin katılımı ile yapıldı.

Federal Mecliste Çarşamba günü yine CDU/CSU'nun talebiyle oylanan ve belgesiz tüm göçmenlerin sınırdan geri çevrilmesini hedefleyen önerge, AfD'nin desteği sonucu sadece üç oy farkla kabul edilmişti. Yasal bağlayıcılığı bulunmayan metnin içeriğinden ziyade, anketlere göre ilk sırada yer alan Hristiyan Birlik partilerinin aşırı sağcı AfD ile yan yana görüntü vermesi tepki çekiyor.

CDU/CSU'nun tutumu "yangın duvarı" olarak adlandırılan, diğer partilerin AfD ile işbirliği yapmama politikasının ihlali olarak görülüyor. Dün gece boyunca Almanya'nın çeşitli kentlerinde "aşırı sağı normalleştirmekle" eleştirilen CDU/CSU'nun protesto edildiği gösteriler düzenlendi.

Başkent Berlin'de CDU'nun parti genel merkezi önünde 6 bin kişi toplandı. Polisin uyarısı üzerine, güvenlik endişesiyle parti çalışanları erkenden evlerine gönderildi. Doğudaki Leipzig kentinde protestolara 5 bin kişi katıldı. Kardeş parti CSU'nun Bavyera'daki merkezinin önünde de 7 bin kişilik gösteri yapıldı.

CDU'lu eski Başbakan Angela Merkel de partisini eleştirdi. Merkel, erken seçim kararının ardından AfD desteğine ihtiyaç duyulacak önerileri Meclise getirmemeyi teklif edenin, Hristiyan Birlik partilerinin adayı Friedrich Merz olduğunu hatırlattı, Merz'in sözünden döndüğünü belirtti.