Anayasa Mahkemesi (AYM)'nin Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklukları için 'hak ihlali' kararı vermesine Savcı Sayan ve Turgay Güler tepki gösterdi. Sayan, "Demek ki; Türkiye'nin yargısı da kuşatılmış" derken Güler, AYM'nin "casusluk yapabilirsiniz" demek istediğini söyledi.

Samsun Canik Belediyesi tarafından düzenlenen "Yeni Türkiye Yolunda 7-28 Şubat Süreci" konulu konferansa katılmak üzere Samsun'a gelen Hasan Öztürk, Turgay Güler, Yusuf Ziya Cömert, Ahmet Kekeç ile Savcı Sayan AYM'nin verdiği Can Dündar kararına tepki gösterdi. Konferansın moderatörlüğünü yapan Turgay Güler, "Bugün akşam saatlerinde bir hadise gerçekleşti bu son dakika gelişmesiyle konuya başlayalım, kendi gündemimize kadar da getiririz meseleyi. Can Dündar ve Erdem Gül adlı bu iki kişi hakkında Anayasa Mahkemesi bir karar verdi. Mahkeme dedi ki; işte hak ihlali olmuştur. Detayları var. Anayasa Mahkemesi demiş oldu ki; 'Bu ülkede casusluk yapabilirsiniz artık' biz gördük ki bir mücadele devam ediyor hala devam edecek. Bu öyle basit bir mücadele olmayacak." fadelerini kullandı.

Samsunlu iş adamı Galip Öztürk'ün aylar öncesinden AYM'ye yaptığı başvuru ile Can Dündar ve Erdem Gül'ün başvurusunu karşılaştıran Savcı Sayan ise"Çok samimi bir itirafta bulunayım bugünkü son kararla birlikte Şubat ayından artık nefret ediyorum. 7 Şubat operasyon. 28 Şubat başörtüsünden bilmem nereye kadar hakaret, bugün 25 Şubat 'casusluk yapan insanları sen kalk bırak' ondan sonrada ben Türkiye'de hukuku savunuyorum. Türkiye'de eğer hukuk böyleyse hukuk yoktur arkadaşlar. Üstünlerin hukuku vardır. Hukuk sadece sivil vatandaşlara işliyor. Demek ki Türk Ceza Kanunu'nda yeni bir değişiklik oldu ve altına yeni bir madde eklediler 'bütün kanunlar sadece sivil halka uygulanır' çünkü siyasetçinin, gazetecinin, memurun, askerin dokunulmazlığı var. Bu durumda cezayı kime uygulayacaksın olsa olsa 'Canikli Mehmet ağaya' uygulayacaksın başka kime uygulayacaksın. Var mı? Başka kimse. Eğer mesleğin 'gazetecilik' adında 'Can' ise istersen vatanı sat sana suç yok. Ben buradan isyan ediyorum böyle bir karar olmaz. Anayasa Mahkemesi kendini yerel mahkemenin yerine koyamaz." diye konuştu.

Kız kaçırma olayına atıfta bulunarak örneklemeler yapan Sayan şöyle konuştu; "Bizim köydeki Ahmet kız kaçırmış kızı da elinden almışlar o da hiç mahkemeye gitmeden direk Anayasa Mahkemesi'ne gitsin desin ki; ben kız kaçırmıştım hak ihlaline uğradım beni cezalandırmayın. Böyle bir şey olur mu? Bütün bunlar Türkiye'ye oyundur, tuzaktır. Demek ki; Türkiye'nin yargısı da kuşatılmış. Sadece belli kurumları kuşatılmamıştır. Ama bunu herkes anlasın ki; hiçbir kurum Türkiye Cumhuriyeti devletinden üstün değildi. Oturmuşlar kelli felli adamlar, adam casusluk yapmış iddiasıyla yargılanıyor. Mahkemelerde daha hiçbir şey ortada yok. Hemen Anayasa Mahkemesi'ne götür, 3 yıldır bekleyenlerin dosyası dururken bu dosyayı hemen getir. Bu akşamda bu adamı hemen bırak sonrada çık deki 'ben paralelle mücadele ediyorum, devleti temizliyorum' hadi oradan sen hiçbir şey yapmıyorsun. Bir tek Recep Tayyip Erdoğan var mücadele eden gerisi fasa fiso. Ben bunlara inanmıyorum. Herkes korkmuş, herkes tırsmış. Herkes onların dediği yola gelmeye çalışıyor."

Can Dündar'ın tutuklanmasının da serbest bırakılmasının da eleştirilebileceğini hatırlatan Yusuf Ziya Cömert, "Hukuk sisteminin hiç kimsenin lehine ya da aleyhine çalışmayacak şekilde düzeltilmeye tesviyeye ihtiyacı var. Yani o zaman emin olun deriz ki birisi serbest bırakıldığı zaman 'ha adalet buymuş bundan serbest bırakılmış' ya da birisi tutuklandığı zaman deriz ki 'adalet buymuş ondan tutuklandı' bundan emin olacak hale gelmemiz lazım. Ben yargıç olursam ve yargıçlığımı kendi yaklaşımlarımla yaparsam o zaman hukuktan emin olmazsınız. Biz adalet istiyoruz başka hiçbir şey istemiyoruz." şeklinde konuştu.
Cihan CİHAN