Balyoz Planı davası
-Tutuksuz sanık emekli Hakim Albay Hakan Özbek:
-Millet iradesiyle iktidar olan hükümete tüm kamu kuruluşlarınca
destek vermek gerekir. Aksi durum ülkenin faydasına değildir. Askeri
vesayet altında hükümetin g
İSTANBUL (A.A) - Balyoz Planı davasında savunma yapan
tutuksuz sanık emekli Hakim Albay Emin Hakan Özbek, Millet iradesiyle iktidar
olan hükümete tüm kamu kuruluşlarınca destek vermek gerekir. Aksi durum ülkenin
faydasına değildir. Askeri vesayet altında hükümetin görev yapması düşünülemez.
İster AK Parti hükümeti ister başka hükümet, seçilmişlere saygı göstermek
gerekir dedi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, savcılığın mütalaasına
karşı savunmasını yapan tutuklu sanıklardan eski HAVELSAN Genel Müdürü Ömer Faruk
Ağa Yarman, savcılık mütalaasında OYAK, HAVELSAN ve ASELSAN gibi kurumlara asker
kökenlilerin atanmasına yönelik suçlamaların yer aldığını belirterek, sivil
olduğu için kendisine bu yönde bir suçlama yöneltilemeyeceğini öne sürdü.
Savcılık mütalaasını anlamakta zorlandığını kaydeden Yarman, Savunma
sanayiyle ilgili atamalar yaptığım, atanacaklara referans olduğum, darbede
irtibat kurulacak personeli belirlediğim, üst düzey kurumlara görevlendirilmeler
yapacağım iddia ediliyor. Ben savunma sanayine atama yapmakla mı, buradakileri
başka yerlere atamakla mı, atanacaklara referans olmakla mı, yoksa hepsiyle mi
suçlanıyorum- Fiilim olduğu iddia edilen şey her neyse, darbeyle ilgisi yoktur
diye konuştu.
Dava dosyasındaki deliller arasında yer alan savunma sanayi isimli
excell dosyasından bahseden Yarman, Kullanıcı adının Yarman olması şüphe
doğursa da tek başına delil değildir. Farklı kaydet yöntemiyle bir dosyada
istediğiniz değişikliği yapabilir, verilerini de değiştirebilirsiniz. Dijital
dosyalardaki Metadata bölümündeki kullanıcı isimleri ve bilgileri muteber
değildir ve tek başına bir kişiyi suçlamaya yetmez. Sanal delil hayali
suçlamalara götürür dedi.
-Ben bu darbenin neresindeyim--
Savunma sanayi dosyasındaki isimler arasında Savunma Sanayii Müsteşarı
Murad Bayarın adının da geçtiğini kaydeden Yarman, Darbede ona da mı yer
verilecek- Bu listede ne işi var- diye sorarak, listelerin delil olarak kabul
edilemeyeceğini ileri sürdü.
Mütalaanın iddianameden farkı olmadığını da belirten Yarman, şu ifadeleri
kullandı:
Herkese aynı darbe suçlaması var. Balyoz Harekat Planında darbenin 4
aşamasından bahsedildiği ileri sürülüyor. Ben hiçbir aşamasında yokum. Balyoz
Harekat Planının eklerinde darbede görevlendirme yapacak ve görevlendirilecek
personel listeleri yer alıyor. Eğer bu listelere itibar ediliyorsa, ben bu
listelerin de hiçbirinde yokum. Plan seminerinde de adım hiçbir yerde geçmiyor.
Ben bu darbenin neresindeyim- Hep soruyorum, çoluğuma çocuğuma anlatamıyorum.
Hayatım boyunca darbelere de darbecilere de karşı oldum. HAVELSAN darbe
enstrümanı mı- Bir sivil olarak ben sıkıyönetimde ne yapacağım- Yahu ben çavuş
bile değilim. Bunlar, hep dijital dosyalardan yorumla çıkarılmış. Bunlar bir
ispat değil. Bununla beni 20 yıl hapse mi atacaksınız-
Yarmandan sonra avukatı Saliha Savaşkan da bir süre müvekkiline ilişkin
savunma yaptı.
-Darbeci zihniyetin TSKdan temizlenmesini istiyorum-
Duruşmada söz alan tutuksuz sanık emekli Hakim Albay Emin Hakan Özbek de
davaya konu olan ses kayıtlarında suç unsuru bulunması halinde yargılanmasının
doğal olduğunu söyledi.
Türkiyede 1960dan bu yana askeri darbelerin yaşandığını belirten Özbek,
Milleti küçümseyen, seçilmişleri beğenmeyen bu zihniyete karşıyım ifadesini
kullandı. Özbek, davaya konu olan plan seminerinde darbe planlanmışsa, bu durumun
hukuksuz olduğunu kaydetti.
Özbek, Darbe iddiasının soruşturulması doğaldır. Benim seminerle ilgim
yok. Millet iradesiyle iktidar olan hükümete tüm kamu kuruluşlarınca destek
vermek gerekir. Aksi durum ülkenin faydasına değildir. Askeri vesayet altında
hükümetin görev yapması düşünülemez. İster AK Parti hükümeti ister başka hükümet,
seçilmişlere saygı göstermek gerekir diye konuştu.
Emekli olmadan önce İnsansız Hava Araçları (İHA) ile ilgili soruşturmayı
yürüttüğünü kaydeden Özbek, bu soruşturmaya ilişkin PKKlılarla irtibatlı olan
bir asker hakkında bilgiler elde ettiğini, o dönem deniz kurmay albay olan ve
daha sonra tuğamiralliğe terfi eden bu kişinin ismini Genelkurmay Başkanlığına
bildirdiğini ve bu konuda soruşturma yapılması için mücadele verdiğini söyledi.
O telefon görüşmeleri basına yansıdı. Şimdi o kişi ile aynı davada
yargılanıyorum. Bu bile benim masum olduğumu gösterir. Ben darbeci zihniyetin
TSKdan temizlenmesini istiyorum diyen Özbek, kamuoyunda Karargah Evleri
soruşturması olarak bilinen dosyayla ilgili de görev aldığını belirterek, bu
soruşturmaya ilişkin elindeki tüm belgeleri eksiksiz olarak özel yetkili
savcılarla paylaştığını dile getirdi.
Eskişehirde emekli Albay Hakan Büyükün evinde ele geçirilen belgelerin
arasında bulunan ve isminin geçtiği plan isimli belgeden haberdar olmadığını
aktaran Özbek, suçsuz olduğunu söyleyip beraatini talep etti.
Bu sırada söz alan tutuklu sanık Tümamiral Erdem Caner Bener de savunma
yapan Özbekin iddia ettiği PKK ile irtibatlı tuğamiralin isminin açıklanmasını
istedi.
Yeniden konuşan Özbek, mahkemeye sunduğu savunmasında bu ismi verdiğini
kaydederken, mahkeme başkanı Ömer Diken de Benere hitaben Siz değilsiniz
dedi.
Duruşmada mahkeme heyetine 13 sayfalık dilekçe sunan tutuklu sanık emekli
Orgeneral Çetin Doğan da sanıklar ve avukatları tarafından mahkemeye sunulan
bütün bilirkişi raporlarının deliller listesine eklenmesini talep etti.
Duruşmada bazı sanıkların avukatı Haluk Pekşen de savunmasının bir kısmını
yaptı.
Mahkeme heyeti başkanı Ömer Diken, bu celse mahkemeye sunulan ve bazı
talepleri içeren dilekçeleri okuduktan sonra duruşmayı yarına bıraktı.
-Avukatlardan basın açıklaması-
Bu arada, duruşmaya ara verilmesinin ardından sanıkların avukatlarınca
duruşma salonunun önünde savunma hakkının engellenmesine ilişkin basın
açıklaması yapıldı.
Avukatlardan Salim Şenin yaptığı açıklamada, mahkemenin 108 avukat hakkında
suç duyurusunda bulunduğu belirtilerek, Mahkeme, yargılamanın başından itibaren
verdiği hukuka aykırı kararlarına bir yenisini daha eklemiştir. Bu kararlarla
savunma makamı üzerinde baskı ve yaptırımlar doruk noktasına ulaşmıştır. Mahkeme,
son kararıyla yargılamada asıl süje olan avukatları davadan el çektirme gayretine
devam etmektedir ifadesi kullanıldı.
Mahkeme heyetinin duruşmaya girmeyen avukatlarla ilgili davayı
uzatıyorlar açıklamasının çarpıtma olduğu savunulan açıklamada, şu ifadelere
yer verildi:
Herkes tarafından bilinmelidir ki, Balyoz davasındaki suçlamanın
oturtulduğu temel sadece dijital verilere dayandırılmaktadır. Ancak söz konusu
dijital verilerin sahteliği, Yıldız Teknik Üniversitesi, Orta Doğu Teknik
Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi kuruluşlarından temin edilmiş bilimsel
mütalaalarla ortaya konulmuştur. Mahkemenin takındığı tutumun tek nedeni, söz
konusu dijital verilerin sahte olduğunun mahkeme tarafından araştırılmasına karar
verilmesi olup, bu talebimizden her türlü baskı ve yıldırma işlemlerine rağmen
geri dönmeyeceğiz. Bu davada bilirkişi raporu alınmamasıyla doğacak tek kayıp
zaman değil, gerçekler olacaktır.
Açıklamanın ardından konuşan tutuklu sanık emekli Orgeneral Çetin Doğanın
avukatı Hüseyin Ersöz de Eskişehirde emekli Albay Hakan Büyükün evinden ele
geçirildiği iddia edilen flash bellek ve Gölcükte bulunan 1 nolu CD ile ilgili,
Amerikada faaliyet gösteren Arsenal Adli Bilişim ve Danışmanlık Kurulundan yeni
bilirkişi raporu alındığını ve bu raporu da mahkemeye sunduklarını söyledi.
Avukat Ersöz, flash bellek ve 1 nolu CDde sahtecilik bulgularıyla
karşılaşıldığının belirtildiği 3. Arsenal Bilirkişi raporu da dahil, bilirkişi
raporlarına göre dosyada bulunan bütün dijital verilerin sahte olduğunun bir kez
daha kanıtlandığını öne sürdü.
(MK-TUR-KAF)