Çocuk olmanın doğasında oyun oynamak vardır. Bu ihtiyaç büyüyene kadar giderilemez.
O kadar ki siz çocuğunuzu ders çalıştırmak için başında beklersiniz, onun aklı oyundadır. Oyun denilince artık eskisi gibi sokaklarda oynanan oyunları kastetmiyoruz. Çünkü İstanbul gibi büyük şehirlerde oyun oynayacak sokak yok. Mecburen çocuğu eve 'haps'ediyorsunuz. Evde ise alttaki, üstteki komşuyu rahatsız etmeden oynanabilecek doğru dürüst oyun yok. Bu durumda çocuğun bilgisayar başında vakit geçirmesine engel olamıyorsunuz. Bilgisayar oyunları ise çeşit çeşit. Her yaşa göre oyun bulmak mümkün. Eğer oyunları, dijital dünyayı bilmiyorsak oyun seçimini mecburen çocuklarımıza bırakıyoruz. Onlar da arkadaşları hangi oyunları oynuyorsa onları tercih ediyor. Dijital oyunları engellemenin mümkün olmadığı bu dünyada en iyi yapılabilecek şey, oyun seçimini çocuğumuzla birlikte yapmaktan geçiyor. Çünkü eğer korsan değil de lisanslı, kutulu bir oyun alıyorsanız; üzerinde hangi yaşa göre olduğu, içeriğindeki şiddet oranını vs. görebiliyorsunuz.
Oyun seçmenin önemine değinen dijital oyun suçları konusunda uzman Osman Murat Alkaç, okulda yaptığı gözlemlerde çocukların oynadıkları dijital oyunun etkisinde kaldıklarını söylüyor. Alkaç, "Çocuk, oyun içerisindeki bazı davranışları, oynadığı karakterin özelliklerini benimseyerek sınıfında sergiliyor. Şiddet içerikli oyun oynayan çocuklar, teneffüslerde birbirlerine kaç adam öldürdüklerini, ne kadar seviye atladıklarını anlatıyor. Bu çocuklar, oynadıkları oyundan dolayı psikolojileri bozulurken, derslere konsantre de olamıyor" diyor.
Dijital oyunların çocukların psikolojisini, fiziksel gelişimini hatta oyun için kurgu ve sanal reklamlarla şuuraltını etkilediği bir gerçek. Aşağıdaki araştırma yazısını okuduktan sonra hepimizin aklına çözüm olarak dijital oyunları denetlemek, filtrelemek, engellemek gelebilir ama çözüm değil. Çözüm, bilinçli ve eğitimli bir nesil yetiştirmekten geçiyor.
Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü'nün Dijital Oyunlar ve Çocuklar Üzerindeki Etkileri başlıklı araştırmasına göre, stratejik oyunları küçük yaşta oynayan çocuklarda 'şiddet' eğilimi daha fazla olmakta. Stratejik oyunlar, çocuklarda muhakeme gücünü sorgulamaya başladığı dönemlerde iç dünyasında karmaşaya sebebiyet verip, vicdan duygusunu köreltebiliyor. Kazanma duygusu onu sosyal hayattan koparabiliyor ve bu noktada ödül, çocuklarda bağımlılığı tetikleyen bir unsur olabiliyor.
Osman Murat Alkaç, son dönemde bazı bilgisayar oyunlarının olumsuz etkileri ile ön plana çıktığına dikkat çekiyor: "Bunlar, birden fazla kişiyle online olarak oynanabilen, sanal evrende bir karakter oluşturup, çeşitli yetenekler ve güçlerle en üst seviyeye ulaşmanın hedeflendiği oyunlar. Bu oyunlarda çocuklara para kazanma ve sürekli başarı elde etme hırsı öğretilmekte. Hedefine ulaşamayan çocukların psikolojisi bozulabiliyor."
Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü'nün araştırmasına göre, pedagoglar, şiddet içeren bilgisayar oyunlarını özümseyen çocuğun gerçek hayatta da bunu devam ettirdiğini tespit etmiş. Dolayısıyla, sanal dünyada sorunlarını tek tuşla çözen çocuk, gerçek hayatta sorunlarını çözememekte, bu da çocuğu saldırganlaştırıp şiddete yönlendirmekte.
Mehmet Sakin - Aksiyon