İçişleri Bakanlığı Kızılay’ı mercek altına aldı. Servet değerindeki gayrimenkullerinin piyasa değerinin çok altında gösterilerek kurumun şirketine satıldığı belirlendi. Bakanlık, Kızılay’dan “ivedi” olarak açıklama talep etti.
İçişleri Bakanlığı, deprem felaketinde çadır satması gündem olan ve özellikle son yıllarda yolsuzluk skandalları ile anılan Kızılay’ı mercek altına aldı. Bakanlık, 25 Şubat 2025’te Kızılay Genel Merkezi’ne gönderdiği yazıda kurumun gayrimenkulleriyle ilgili çarpıcı verileri ortaya konularak “ivedi” olarak açıklama talep edildi.
İçişleri Bakanlığı denetçisinin hazırladığı yazıda, “Türkiye Kızılay Derneği tarafımızdan denetlenmektedir. Denetçiliğimizce yapılan inceleme neticesinde; Türkiye Kızılay Derneği bünyesinde bulunan 10 adet taşınmazın, Kızılay Gayrimenkul ve Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi A.Ş.’ye devredildiği ve devri gerçekleştirilen bahse konu taşınmazların satış bedelinin, taşınmazların piyasa değerinin çok altında olduğu görülmüştür” denildi.
HEPSİ SERVET DEĞERİNDEBirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre yazıda, Kızılay’ın değerinin çok altında göstererek kuruma bağlı Gayrimenkul ve Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi A.Ş.’ye sattığı gayrimenkullerle ilgili tespitler şöyle sıralandı:
2020 yılında İstanbul Maltepe’de bulunan ve üzerinde 15 katlı sağlık ve bakım kuruluşunun bulunduğu taşınmazın piyasa değerinin yaklaşık 80 milyon TL olduğu belirlendi. Ancak Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre, taşınmaz 9 Mart 2021’de 23 milyon TL bedelle satıldı.
Kayseri’de üzerinde yedi katlı betonarme hastane binası bulunduğu taşınmazın piyasa değeri, 35 milyon 760 bin TL olarak belirlenmesine rağmen 20 milyon 100 bin TL bedelle satıldı.
Konya’daki 54,4 milyon TL değer biçilen hastane binasının satış işlemi 12 milyon 500 bin TL’ye gerçekleştirildi.
İstanbul Fatih’teki apartman, 80 milyon TL değer biçilmesine rağmen 17 milyon 100 bin TL’ye satıldı.
Ankara Çankaya’daki Memnune Caner İş Merkezi’nin bulunduğu bina için 41 milyon TL değer biçildi. Ancak binanın satışı 2022’de 7,5 milyon TL’ye yapıldı.
İstanbul Kartal’daki dokuz katılı hastane binasının değeri 72,2 milyon TL iken satış işlemi yaklaşık 14 milyon TL bedel üzerinden gerçekleştirildi.
Kocaeli’ndeki beş katlı bina, yaklaşık 90 milyon TL değer biçilmesine rağmen 9 milyon TL’ye satıldı.
İstanbul Bakırköy’deki bina için 2020’de 32,3 milyon TL değer biçildi. Ancak 2021’de 5 milyon TL’ye satış işlemi gerçekleştirildi.
2022’de Tekirdağ Çorlu’daki binanın değeri 11,2 milyon TL olarak belirlendi. Ancak bina 802 bin TL’ye satıldı.
‘İVEDİ OLARAK GÖNDERİN’
Kuruma gönderilen yazıda, İçişleri Bakanlığı, Kızılay’ın kendi şirketine değerinin çok altında sattığı gayrimenkuller için “Kızılay Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından yapılmış olan herhangi bir denetim, inceleme, araştırma, soruşturma ve benzeri bir süreç yürütülüp yürütülmediği, varsa buna ilişkin raporlar ve bu konudaki görüş ve öneri yazılarının bilgilerini içeren açıklayıcı cevabi yazınızı ve eki belgelerin birer örneğini ivedi olarak gönderin” denildi.
HAPİS CEZASI ALABİLİRLER
Yazıda kurum yöneticilerine “Tarafımıza gönderilmesi ve bu yazıya cevap verilmemesi durumunda 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 32/k maddesi gereği adli işlemle karşılaşılabileceği hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim” uyarısında da bulunuldu.
İçişleri Bakanlığı’nın belgeleri göndermezseniz işlem yaparız dediği 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 32/k maddesinde, “Belgeyi denetim sırasında ibraz edemeyenler üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır” deniliyor.
KIZILAY HOLDİNG OLDUKızılay’ın holdingleştiği de 2019’da BirGün'de duyuruldu. Kızılay Derneği’ne bağlı olarak Kızılay Yatırım Holding isimli bir holding kurulmuş ve bu holding çatısı altında da çok sayıda şirket faaliyet göstermeye başlamıştı. Kurulan şirketlere faaliyet alanlarına göre çadır fabrikaları, maden suyu fabrikaları, hastaneler ve 6 binin üzerinde gayrimenkulün devredileceği öğrenilmişti. O dönem, kurulan şirketler aracılığıyla kuruma ait gayrimenkullerin yok pahasına satılacağı da iddia edilmişti.
Kurulan şirketler, Kızılay Yönetim Kurulu’na bilgi vermeden veya izin almadan yatırım, harcama veya satış işlemi yapabiliyor. Uzun yıllar, şirketlerin yönetim kurulu üyeleri de olan Kızılay Yönetim Kurulu üyelerinin şirketlerden “Huzur hakkı” adı altında ücretler alması tepki çekmişti.