Eğitim sektörü ‘reform’ adı altında darbe yerken, bir darbe de dershanelerden ekmeğini kazanan insanlara inecek.
Hükümetin, toplumun taleplerine kulakları tıkayarak aldığı ‘dershaneleri kapatma kararı’ sektörde büyük hayal kırıklığına yol açtı. Arşimet Yayınları Dershaneleri’nin kurucusu Ekrem Batuk, “Yaşananların, uyandığımda bozulacak bir kâbus olduğunu düşünüyorum. Tırnaklarımla kazıyarak kurduğum dershanemi nasıl kapatacağım?” diyor.
Türkiye genelinde 30 şubesi bulunan Arşimet Yayınları Dershaneleri’nin kurucusu Ekrem Batuk, dershaneler kapandıktan sonra ne yapacağını kara kara düşünen yöneticilerden sadece biri. İlk dershanesini açarken kız kardeşinin altınlarını alıp, en sevdiği saatini satarak parayı denkleştirdiğini söyleyen Batuk, duygularını şöyle özetliyor: “Yaşadıklarımızın, uyandığımda bozulacak bir kâbus olduğunu düşünüyorum. Hâlâ dershanelerin kapanacağına inanamıyorum. 4,5 yaşındaki çocuğum ‘Merak etme baba kapanmayacak.’ diyor. Mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim.”
Dershanecilik serüvenine üniversite yıllarında başladığını anlatıyor Arşimet Yayınları Dershaneleri Kurucusu Ekrem Batuk: “Lisede babamın zoru ile girdiğim üniversite sınavında 105 puan alarak barajı bile geçememiştim. Sonrasında dershaneye yazılmış ve benimle ilgilenen hocalarım sayesinde Selçuk Üniversitesi Kimya Bölümü’nü kazandım. İşte o zaman kafama koydum: Ben de, elimden tutan dershane öğretmenlerim gibi bir öğretmen olacak ve daha çok öğrenciye ulaşmak için dershane açacaktım.” Üniversiteyi bitirir bitirmez dershane açmak için kolları sıvayan Batuk, kız kardeşinin altınlarını alır, babasından borç ister ve çok sevdiği saatini de satarak bir handa iki katlı bir yer tutar. O dönem yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor: “İnşaatını da ellerimizle yaptık. Tuğlalar akşam geliyordu. Ders aralarında da örüyorduk. Zil çalınca elimizi yıkayıp tekrar öğrencilerin yanına çıkıp ders anlatıyorduk. Böyle tırnaklarımızla çalışıp yaptık.”
Dershanelerin kapatılması için hiçbir sebep göremediğini ifade eden Ekrem Batuk, yasal haklarının sonuna kadar peşinde olacaklarının altını çiziyor: “Madem buna eğitim reformu denilip kapatılıyor o zaman sağlık reformu deyip özel hastaneleri de kapatın. Bir de biz zorla kimseyi buraya kayıt etmiyoruz ki…” Yaşananların bir kâbus olduğuna inanmak istediğini belirten Batuk, akşamları eve gittiğinde eşi ve çocuklarının hüznüne ortak olduğunu dile getiriyor. 4,5 yaşındaki çocuğum ‘Merak etme baba kapanmayacak.’ sözüyle bana teselli veriyor.” Kapandığında ne iş yaparım sorusunu her gün kendine soran ve dershaneler kapandığında öğrenci ve velilerin çok zor duruma düşeceğini dile getiren Batuk, “Çocuk eksiğini kapatmak için veliler tek tek her ders için öğretmen ayarlamaya çalışacak ve daha masraflı olacak. Dershaneler şu anda kepenk indirse Türkiye’de kaos çıkar.” diye konuşuyor.
BUNDAN SONRA AİLEME NASIL BAKACAĞIM?
24 yaşındaki Mustafa Bayaral, Arşimet Yayınları Dershanesi öğretmenlerinden. 3 yıldır matematik öğretmenliği yapan Bayaral 3 kardeşi ile anne ve babasına bakıyor. Bayaral, “Babamın aldığı tek emekli maaşı geçinmemize yetmiyor. 3 kardeşimi okutuyorum hem de borçlarımızı ödüyorum. Her gün açıkta kalacağım ve ne iş yapacağım korkusunu yaşıyorum.” ifadelerini kullanıyor. Osman Çakırlı (54) da dershanenin matematik öğretmeni. 30 yıldır öğretmenlik yapan Çakırlı, kirada oturduğunu ve emekli maaşı ile de kızını okuttuğunu söylüyor. Dershaneler kapandığında ciddi sıkıntılar yaşayacağını aktaran Çakırlı, “Bu kararı alanlara ve yapılanlara tüm kalbimle buğz ediyorum.” diyor. Fatma Yaman da dershanenin temizlik görevlisi. Yaşlı babasına baktığını ve buradan aldığı parayla geçimlerini sağladıklarını kaydeden Yaman, dershaneler kapanırsa evin kirasını nasıl ödeyeceklerini bilmediğini dile getiriyor.