Adalet ve Kalkınma Partisi'nden (AKP) istifa eden eski başbakan yardımcısı Ali Babacan'ın kurduğu Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen üç Olağanüstü Hal (OHAL) düzenlemesine dair değerlendirmede bulundu.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, Olağanüstü Hal'in (OHAL) üzerinden iki yıl geçmesine rağmen Türkiye'nin normalleşme ve demokratikleşme yolunda hiç adım atmadığına işaret etti.
DEVA Partisi adına yapılan açıklamada, "Aksine iktidar ülkeyi OHAL anlayışı ile yönetmekte ısrar etmektedir." denildi.
Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının temel haklar ve demokratik toplumun gereklilikleri açısından önemli olduğu vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Unutulmamalıdır ki normalleşme süreci ancak anayasaya sadakatle; mahkemelerin ve yüksek mahkemelerin anayasanın üstünlüğüne sahip çıkması ile gerçekleşebilir."
İKTİDAR OHAL'DEN KALAN KURALLARA YENİLERİNİ EKLEDİ
Açıklamada anayasal bir devlette olağanüstü dönemlerde dahi kaynağını anayasadan almayan keyfi yetkilerin kullanılamayacağına işaret edildi: "Maalesef Türkiye’de olağanüstü halin kaldırılmasının üzerinden iki yıl geçmesine rağmen normalleşme süreci yaşanamamış, aksine olağanüstü halden kalan kurallara yenileri eklenmiştir."
DEVA Partisi'nin değerlendirmesi şu şekilde:
"Türkiye, OHAL’in üzerinden iki sene geçmesine rağmen normalleşme ve demokratikleşme sürecine girememiştir. Aksine iktidar ülkeyi OHAL anlayışı ile yönetmekte ısrar etmektedir.
Bu ortamda Yüksek Mahkemenin, olağanüstü hâl döneminde çıkarılan üç düzenlemeyi temel haklar ve demokratik toplumun gereklilikleri açısından anayasaya aykırı bulması önemlidir. Anayasa Mahkemesinin bu kararını memnuniyetle karşılıyoruz.
Kararlar ile polise sanal takip yetkisi verilmesi, terör örgütleriyle iltisaklı veya irtibatlı olduğu iddia edilen medya kuruluşlarının lisans başvurularının otomatik olarak reddedilmesi ve işe alınacak sözleşmeli personel hakkında güvenlik soruşturması yapılmasını öngören düzenlemeler iptal edilmiştir.
POLİS İNTERNET ABONELERİNİN KİMLİK BİLGİLERİNE ULAŞAMAYACAK
Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hükümlerden ilki, polise verilen sanal takip yetkisidir. Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’na eklenen düzenleme ile polise, sanal ortamda işlenen suçlarda internet abonelerine ait kimlik bilgilerine ulaşma, sanal ortamda araştırma yapma yetkisi verilmiş idi.
Demokratik bir hukuk devletinde; sanal ortamda işlenen suçlar da dahil olmak üzere soruşturmayı başlatma ve soruşturma işlemlerini yapma yetkisi polisin değil, CMK gereğince Cumhuriyet Savcısınındır.
Anayasa Mahkemesi polise verilen bu geniş yetkiyi, zorunlu bir toplumsal ihtiyaca karşılık gelmediği, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve kişisel verilerin korunması hakkına aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmiştir.
MİT VE EMNİYET'İN FİŞLEME RAPORLARINA VETO
Mahkeme ayrıca, ortakları ile yönetim kurulu başkan ve üyelerinin terör örgütlerince iltisaklı veya irtibatlı olduğu Millî İstihbarat Teşkilâtı veya Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından bildirilen medya hizmet sağlayıcı kuruluşlarının lisans başvurularının RTÜK tarafından otomatik olarak reddedilmesini öngören kuralı anayasaya aykırı bulmuştur.
Anayasa Mahkemesi, söz konusu kuralı; olası keyfilikleri önleyecek yasal güvenceleri içermemesi ve başvuruları değerlendiren idare ile işlemleri denetleyecek mahkemelere takdir yetkisi verilmemesi neticesinde ifade ve basın özgürlüklerini orantısız olarak sınırlandırdığı gerekçesiyle iptal etmiştir.
Mahkeme son olarak, kamu iktisadi teşebbüslerine sözleşmeli olarak işe alınacak personel hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmasına yönelik kanun hükmünü iptal etmiştir.
GÜVENLİK SORUŞTURMASI, ARŞİV ARAŞTIRMASI İPTAL EDİLDİ
Demokratik bir toplumda kişisel verilere ilişkin kanuni düzenlemeler, güvenlik soruşturmasına ve arşiv araştırmasına konu edilecek bilgi ve belgelerin niteliği, kullanım alanları, saklanma şartları ve bu yetkinin kötüye kullanımını önlemeye yönelik tedbirler ayrıntılı olarak düzenlenmelidir.
9 Mart 2020'de kurulan Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi'ni kurucu üye sayısı 90.
Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi söz konusu hükmü, kişisel verilerin keyfi olarak işlenmesinin sınırlarını açıkça çizmediği ve muhtemel kötüye kullanmalara karşı yeterli güvence sağlamadığı gerekçesiyle iptal etmiştir.
Anayasal bir devlette, olağanüstü dönemlerde dahi keyfi bir yönetime izin verilmez. Hiçbir kimse veya organ, kaynağını Anayasadan almayan bir yetkiyi kullanamaz. Temel hak ve özgürlükler sadece olağanüstü halin gerektirdiği durumlarda ve ölçülü olarak kısıtlanabilir.
"ANAYASA MAHKEMESİ'NİN VERDİĞİ İPTAL KARARINI MEMNUNİYETLE KARŞILIYORUZ"
Maalesef Türkiye’de olağanüstü halin kaldırılmasının üzerinden iki yıl geçmesine rağmen normalleşme süreci yaşanamamış, aksine olağanüstü halden kalan kurallara yenileri eklenmiştir.
Unutulmamalıdır ki, normalleşme süreci ancak anayasaya sadakatle; mahkemelerin ve yüksek mahkemelerin anayasanın üstünlüğüne sahip çıkması ile gerçekleşebilir.
DEVA Partisi olarak, iktidarın anayasasızlaştırma ve hukuksuzlaştırma politikasına karşı, Anayasa Mahkemesi'nin hukukun üstünlüğünü ve temel hak ve özgürlükleri koruma görevi çerçevesinde verdiği bu kararları memnuniyetle karşılıyor, bu görevi bundan sonra da layıkıyla yerine getireceğini umut ediyoruz."