Erdoğan: Bayırbucak Türkmenleri'ne giden insani yardımları deşifre ettiler!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu ülkede paralel devlet yapılanmasını kurmak suretiyle devletin Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) kontrolü altına almak suretiyle, kalkıp da Milli İstihbarat Teşkilatı'nın yaptıklarını dünyaya bir ajan marifetiyle, bir casus marifetiyle bunlar sinyallediler. Ama bunlar maalesef Milli İstihbarat Teşkilatımızın TIR'larını durdurmak suretiyle ve bunların içerisinde ne var ne yok, bunları kontrol etmek suretiyle, bir ajan marifetiyle bunları dünyaya duyurdular. Ve ondan sonra ne dediler? Dediler ki, 'Bunlar terör örgütüne silah veriyorlar.' Bayırbucak Türkmenleri'ne giden bu tür insani yardımları bu şekilde deşifre ettiler." dedi.

Bazı açılış ve ziyaretlerde bulunmak üzere Balıkesir'e gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Burhaniye Cumhuriyet Meydanı'nda halka hitap etti. Ardından beraberindekilerle Burhaniye Belediyesi'ni ziyaret etti.

'İMAM HATİPLERDE HAMD OLSUN 60 BİNDEN 1 MİLYON 200'E ÇIKTI'

Konuşmasında yapılan hizmetlerden söz eden Erdoğan, özellikle sağlık, eğitim ve diğer alanlarda yapılan çalışmaları anlattı. 28 Şubat döneminde imam hatiplerde 600 bin olan öğrenci sayısının 60 bine indiğini belirten Erdoğan, "Şimdi imam hatiplerde hamt olsun 60 binden 1 milyon 200'e çıktı. Nereden nereye geldi. Niye? Bu millet diyor ki: Ben evladımı burada okutmak istiyorum. Bırak okutsun. Bir de katsayı getirdiler. 'Sen üniversiteye giremezsin' dediler. Bunlar, bu milletin evladı değil miydi? Niye engel koyuyorsun? Bırak girsin imtihana, kazanırsa istediği yere gitsin. Niye engelliyorsun? Ya bunlar bu milletin evladı. Ahmet'in, Mehmet'in, Ayşe'nin Fatma'nın evladı ya. Ne oldu? Engelleri kaldırdık. Şimdi bütün meslek lisesi mezunları istediği üniversiteye gitme şansına sahip mi? Katsayısı var mı? Başörtüsü ile okuma hakkına sahip mi? Başı örtülü başı açık neydi bu ayrım ya? Ayrımcılığı yapan kendileri, itham ettikler biz. Ne oldu, var mı kavga gürültü? Yok. Başı açık başı kapalı kardeş kardeş okullarına gidiyorlar. Biz bunu istedik. Bu toplum bunu istiyor. Bunu yapmamız lazım. Ve hamt olsun bu oldu. Bundan dolayı çok mutluyuz." şeklinde konuştu.

'BAYIRBUCAK TÜRKMENLERİ'NE GİDEN BU TÜR İNSANİ YARDIMLARI BU ŞEKİLDE DEŞİFRE ETTİLER'

Yargıda bir takım sıkıntıların yaşandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, en önemli sıkıntının 'paralel yapı' ile yaşandığını söyledi. Erdoğan, "Bu ülkede paralel devlet yapılanmasını kurmak suretiyle devletin Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) kontrolü altına almak suretiyle kalkıp da Milli İstihbarat Teşkilatı'nın yaptıklarını dünyaya bir ajan marifetiyle, bir casus marifetiyle bunlar sinyallediler. Bu Milli İstihbarat Teşkilatı ya. Dünyanın her yerinde istihbarat teşkilatlarının şekli, çalışması bellidir. Ama bunlar maalesef Milli İstihbarat Teşkilatımızın TIR'larını durdurmak suretiyle ve bunların içerisinde ne var ne yok, bunları kontrol etmek suretiyle, bir ajan marifetiyle bunları dünyaya duyurdular. Ve ondan sonra ne dediler? Dediler ki, 'Bunlar terör örgütüne silah veriyorlar.' Bayırbucak Türkmenleri'ne giden bu tür insani yardımları bu şekilde deşifre ettiler. Özgür Suriye Ordusu'na gidenleri bu şekilde... Ne yaparlarsa yapsınlar tuttu mu? Çekirge bir sıçradı, iki sıçradı, üç sıçradı; bitti. Bu mücadele onlarla da devam edecek. Hak hakim olacak merak etmeyin. Alma mazlumun ahını çıkar aheste ahaste. Bunlar mazlumlarla uğraştılar, bunlar mağdurlarla uğraştılar. Hala buna devam ediyorlar. Neler yaptılar neler? Bitti mi? Bitmedi. Daha yapacağımız çok iş var. Ama bak şimdi kaçıyorlar. İmamlar kaçıyor imamlar. İmam kaçar mı ya? Niye? Çünkü bunlar mihrapta imamlık yapmadılar, başka yerde yaptılar bu işleri. Maalesef herkesin haremine girdiler. Dinlediler, gözetlediler. Bunları yaptılar." iddiasında bulundu.

Başbakan olarak kendisinin de evinin ve ofisinin dinlendiğini öne süren Erdoğan, "Ondan sonra yine de bunların ne yazık ki ortaklaşa hareket ettikleri tipler de bunları güvence altına aldılar. Fakat kurtulamayacaklar. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Hatırlayın ne demiştim? 'İnlerine gireceğiz' demiştim. Girdik mi? Girdik. Şu anda devletimiz gereği ne ise hukuk içerisinde bu yerine getirmektedir. Daha güçlü olacağız. Güçlü olmak suretiyle milletimin huzuru ve refahı için ne gerekiyorsa onu yapacağız." ifadelerini kullandı.

'BELEDİYELERİN İŞ MAKİNELERİYLE BU KANALLARI AÇANLAR BUNUN BEDELİNİ ÖDEYECEKLER'

Terörün, Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesinde yakıp yıktığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bir taraftan 'barış' diyorsun, bir taraftan 'demokrasi' diyorsun, bir taraftan 'özgürlük' diyorsun, öbür taraftan gelip belediyenin araç gereçleriyle sokaklara kanal açıyorsun. Bununla kalmıyorsun, oradaki girişimcilerin ve belediyelerin araçlarını yakıyorsun. İşadamlarını tehdit ediyorsun; 'şu kadar haraç vereceksin' diyorsun. Ondan sonra bu işadamları orada durur mu? Ne yapıyorlar? Oraları terk ediyorlar. Ondan sonra 'Güney Doğu'da işsizlik var' diyorsun. Tabi ki işsizlik olacak. Yatırım olmazsa ne olacak? İşsizlik olacak. Belediyelerin iş makineleriyle bu kanalları açanlar bunun bedelini ödeyecekler. Bunu söylüyorum. Çünkü bu araçlar atık su kanalı açmak için var, içme suyu kanalı açmak için var. Bunlar ortadaki pislikleri temizlemek için var. Orada kanal aç, içine bomba koy, sonra patlat. Ondan sonra insanların ölümüne neden ol. Artık buraya dayandı bıçak. Şimdi askerimiz, polisimiz, köy korucumuz gereğini yapıyor mu? Yapmaya da devam edecekler. Asla tereddüdümüz yok. Rehavet yok. Şehitlerimiz geliyor, Rabbim cennetiyle, cemaliyle onları müşerref kılsın."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmanın ardından Burhaniye Belediyesi'ni ziyaret etti. CİHAN
28 Kasım 2015 20:27
DİĞER HABERLER