AKP iktidarı, doların 8.30’dan 18.40 liraya yükselmesi sonrasında döviz kurunu düşürebilmek için bankalarda TL mevduat hesabı açtıranlara bütçeden kur farkı ödenmesini öngören yeni sistemin maliyeti bilinmiyor. Hazine uzmanları, bu sistemin halka maliyetini hesaplayamadı.

RAPORDA TEKNİK BİR VERİ YOK

Hazine ve Maliye Bakanlığı, kur garantili TL mevduatı sistemine yönelik hazırladığı etki analizini TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na sundu. Ancak hazırlanan etki analizinde, Hazine’nin rantiyeye büyük miktarlarda kur farkı ödemek zorunda kalacağına yönelik endişeleri giderecek teknik veriler sunulmadığı gibi, yeni sistemin hesaplanamayacak kadar belirsiz bir durum oluşturduğu da itiraf edildi.

“MALİ ETKİSİ TAM ÖLÇÜLEMEMEKTE”

Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine göre Hazine ve Maliye Bakanlığı, kur garantili TL mevduat hesabına ilişkin etki analizi raporunda şu bilgiler yer aldı: “TL mevduat ve katılım hesaplarına dönüşümün desteklenmesi uygulaması piyasalardaki yüksek döviz kuru volatilitesinin önüne geçilmesi amacıyla devreye alınarak uygulamanın duyurulduğu tarihten itibaren kısa sürede piyasalarda olumlu etkileri gözlemlenmiştir. Söz konusu uygulamanın etkileri iki temel değişken tarafından belirlenmekte olup maliyet hesapları sisteme katılacak mevduat seviyesine ve ilgili dönemde gerçekleşecek kur değişiminin mevduat faizinin üzerinde gerçekleşmesine göre değişiklik gösterdiğinden mali etkisi tam ölçülememektedir.”

KUR KORUMALI MEVDUAT 107 MİLYARI GEÇTİ

Hazine ve Maliye Bakanı Yardımcısı Mahmut Gürcan, kur korumalı mevduat hesaplarının 107.6 milyar TL’ye yükseldiğini duyurdu. Gürcan, “Yaklaşık 28.2 milyar TL’den başlayan kur korumalı mevduat hesapları şu anda 107,6 milyar TL’ye yükseldi” dedi.

HALK NE KADARLIK BİR YÜKÜN ALTINA GİRECEK?

Düzenlemeyi eleştiren CHP Milletvekili Bülent Kuşoğlu, bu düzenlemeyle halkın ne kadarlık bir yükün altına gireceğinin açıklanmamasını eleştirerek, “Ne kadar bir meblağdan bahsediyoruz, kur garantisi verilenlere ne kadar para aktarılacağı belli değil. Bunları bürokrasinin, bankaların bilmemesi söz konusu olamaz. Tek tek ne kadar faiz verildiği, ne yapıldığı bellidir. Kaç kişi oldukları bellidir. Kanuna ne kadar para aktarılacağı yazılmalıdır” dedi.