Dilek Akın - Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, Türk Tarih Kurumu tarafından 10 cilt ve 4 bin sayfalık Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nin ''tıpkı basımının'' yapılacağını bildirdi.
Prof. Dr. Akalın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, günümüzden 400 yıl önce doğan, 18 padişahlık gezen, 70 yılı aşkın ömrünün 51 yılını seyahatlerle geçiren, gezdiği yerlerin yüzölçümü 25 milyon kilometreyi bulan Evliya Çelebi'yi, Avrupa Konseyi'nin 21. yüzyılda insanlığa yön veren 20 kişi arasında gösterdiğini, UNESCO'nun (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı) ise bu yılı 'Evliya Çelebi Yılı' olarak listeye aldığını anımsattı.
Evliya Çelebi yılı etkinlikleri kapsamında, Atatürk Kültür Merkezi ve Atatürk Araştırma Merkezi ile düzenleyecekleri etkinliklerin İstanbul, Bursa ve Kütahya'da yoğunlaşacağını belirten Akalın, ''26 Eylül'de Dil Bayramı'nı 'Evliya Çelebi Bilimsel Toplantısı' ile kutlayacağız'' dedi.
İstanbul'da Bursa'da ve Kütahya'da üç büyük etkinlik olacağını ifade eden Akalın, ''Neden İstanbul? Çünkü İstanbul Evliya Çelebi'nin doğduğu şehir. Ünlü gezgin, 10 cilt ve 4 bin sayfadan oluşan seyahatnamesinin birinci cildini tamamen İstanbul'a ayırmıştır. Bu bakımdan 26-28 eylül günlerinde İstanbul'da Dolma Bahçe Sarayında etkinliğimiz olacak'' diye konuştu.
İstanbul'un ardından Bursa'da iki günlük etkinlik gerçekleştireceklerini ifade eden Akalın, şunları söyledi:
''Neden Bursa? Çünkü Evliya Çelebi, İstanbul dışında yaptığı ilk geziyi Bursa'ya gerçekleştirdi. Evliya Çelebi, gittiği her yerde olduğu gibi Bursa'yı da tüm ayrıntılarıyla, efsaneleriyle, tarihi güzellikleriyle anlatıyor. Bir başka etkiliğimiz ise Kütahya'da olacak. Neden Kütahya? Çünkü, Kütahya Evliya Çelebi'nin atalarının şehri. Kendisi aslen Kütahyalı olduğunu, baba tarafının bu şehirden geldiğini yazıyor. Hatta Kütahya'da da Evliye Çelebi'nin ailesine ait olduğu düşünülen ve müzeye dönüştürülen bir ev var. 26 Eylül ile 1 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek bu etkinliklerde dünyada Evliya Çelebi ve seyahatnamesi üzerine çalışan bilim adamları bilimsel çalışmalarının sunumlarını yapacaklar.''
-SEYAHATNAME'NİN TIPKI BASIMI YAPILACAK-
Türk Tarih Kurumu'nun ise Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinin tıpkı basımını yaptığını belirten Akalın, şöyle devam etti:
''10 ciltlik seyahatnamenin 8 cildi Topkapı Sarayı'nda bulunuyor. 2 cildi de Süleymaniye Kütüphanesi'nde. Bunlar orijinal boyutlarında, tıpkı basım olacak. Bu kitap, prestijli bir yayın olarak gelecek nesillere aktarılacak. Bu kitabın orijinalları iyi korunuyor ama Allah muhafaza bu kütüphanelerin başına bir felaket gelmesi bu büyük kültür hazinesinin aslını yok edebilir. Bu basım birebir orijinal fotoğrafları ile birlikte dijital ortama aktarılacak. Arap alfabesiyle yazılan bu kitap orijinalının birebir aynısı olacak.''
Bunun dışında kendisinin de ''Seyyah-ı Alem'' adıyla bir kitap yazdığını ifade eden Akalın, ''Buradaki amacım; Evliya Çelebi'yi bilinmeyen yönleriyle ya da az bilinen yönleriyle anlatmaktı. Çünkü, bu büyük gezginimiz sadece gezgin değil aynı zaman da Türk ve tüm dünya edebiyatının en ünlü gezi yazarı. Bu kitaptan 10 bin adet basıldı. Kitabı, öncelikle basın yayın kuruluşlarına, bu konuyla ilgili olan kişilere ve üniversitelerimize dağıtıyoruz. İsteyen olursa da e-posta ile ya da mektupla gönderebiliriz'' dedi.
-''SEYYAH-I ALEM'DEN''-
Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın tarafından TDK yayınları olarak basımı yapılan ''Seyyah-ı Alem'' kitabında, Evliya Çelebi'nin öz geçmişinin yanı sıra gezdiği, gördüğü yerler ile kişisel özelliklerine de dikkat çekiliyor.
Kitapta yer alan bilgilere göre, ünlü gezgin, 25 Mart 1661 tarihinde, günümüzden tam 400 yıl önce İstanbul'da doğdu. Hz. Muhammed'den şefaat dileyecekken yanlışlıkla seyahat isteyen ve böylece seyyah-ı alem olan Çelebi, yollara düşüp diyar diyar gezer.
Ömrünün 70 yılı aşkın ömrünün 51 yılını gezilerde geçiren, hiç evlenmeyen Evliya Çelebi, sadece Türk edebiyatının değil dünya gezi edebiyatının en büyük, en kapsamlı, en ilginç gezi kitabının yazarı olmakla birlikte iyi bir tarihçiydi.
Resme, el sanatlarına, oyalara ilgi duyan Çelebi, ağzının tadını bilen, yemesini seven bir kişiydi. Hassas bir ruha sahip olan Çelebi, aynı zamanda cengaverdir. Güreşçidir, dövüşçüdür, attığını vuran bir okçudur.
Bunun dışında aslına çok iyi bir dini öğrenim görmüş, bir hafız, aynı zamanda müezzindi. Sesi çok güzel olan Evliya Çelebi, musikiyi ve bütün makamları çok iyi biliyordu. Çelebi, ayrıca, babası Kanuni Sultan Süleyman'ın kuyumcu başı olması dolayısıyla madenler üzerine altın ve gümüş işleme gibi pek çok el sanatını da öğrenmişti.
-HAC GÖREVİNİ DE YERİNE GETİRDİ-
Evliya Çelebi, Seyahatnamesi'nde ayrıntılarıyla anlattığı hac görevini de yerine getirir. Gittiği şehirlerde çeşitli yerlerde yazılar yazan Evliya Çelebi, kutsal topraklarda da bu geleneği bozmamış ve iki ayrı yerde iz bırakmıştır.
Bunlardan birisi Hz. Muhammed'in mezarının yakınlarındadır. Evliya Çelebi, Hazreti Muhammed'in mezarının karşısındaki gonca bahçesinin duvarının önüne gelir. Yıllar önce gördüğü rüyada Hz. Muhammed'den şefaat dileyecekken yanlışlıkla ''seyahat isteyen ve böylece seyyah-ı alem olan Evliya Çelebi, peygamberin huzurunda uzun gezilerinin ardından artık şefaat dilemenin zamanının geldiğini düşünür. Bu kez dili sürçmeyecektir. Büyük kalemini çıkarır ve duvarına tek bir satırla, ''Şefaat ya Muhammed Evliya'ya'' yazar.
(DLK-HMD)28.07.2011 10:57:32