Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) ile Barış Adaları Enstitüsü (Peace Island Institute (PII)) Birleşmiş Milletler (BM) genel merkez binasında ortaklaşa bir panel düzenledi. "Barış ve Sürdürülebilir Kalkınma: İki Yönlü İlişki" (Peace and Sustainable Development: A Two-Way Relationship) konulu panelde konuşma yapan bürokrat ve akademisyenler, barışın ekonomik, sosyal ve siyasi gelişmelerin ön şartı olduğunu vurguladı.

Moderatörlüğünü GYV BM New York temsilcisi, Columbia Üniversitesi öğretim görevlisi Galymzhan Kirbassov’un yaptığı panelin açılışında GYV Başkan Yardımcısı Hüseyin Hurmalı konuştu.

Hurmalı, konuşmasında, GYV'nin Amerika’nın ve dünyanın değişik noktalarında barış ve diyalog adına yaptığı gönüllü çalışmaları anlattı. Hurmalı, "GYV’de çalışmaya başlamadan önce 15 yıl boyunca California’da yaşadım. Bir şemsiye kuruluş olan ve altında birçok Türk ve Türkî kökenli kuruluşu barındıran West America Turkic Council’da (WATC) çalıştım. Türkiye hakkındaki ön yargıları ve yanlış fikirleri yok etmeye çalıştık. Bunun Türkiye’nin sürdürülebilir bir barış ve kalkınma sürecine girmesi için çok önemli olduğunu biliyorduk." diye konuştu.

Hurmalı, konuşmasında bir 'barış' hatırasına yer verdi: "California’da Türkiye adına barışı tesis etme çalışmalarımızı sürdürürken milletvekili Robert Filner’la görüştük. Türkiye’nin birçok politikasına karşı olan Filner, buluşmamıza Kürt meselesini sorarak başladı. Kürt kökenli arkadaşlarımız meseleyi farklı bir bakış açısıyla anlatınca Filner Türkiye davetimizi kabul etti… Diyarbakır da gezimize eklediğimiz illerdendi. Birkaç şehirden sonra Diyarbakır’da GYV tarafından kişilerin yardımıyla kurulan okuma evlerini ziyaret ettik. Sayın Filner orada öğrencileriyle ders çalışan bir öğretmeni izledikten sonra bize ‘Bu yapmacık değil. Şimdi anlıyorum siz bu bölgedeki gençlere alternatif metodlar sunarak barışa hizmet ediyorsunuz.’ dedi."

Konuşmasını GYV’nin Onursal Başkanı Fethullah Gülen Hocaefendi’nin bir sözüyle noktalayan Başkan Yardımcısı, "Farklı inanışlar, soylar, adetler ve gelenekler bu dünyada bir arada yaşamaya devam edecek… Onun için bu dünyada barışı sağlamak, bu farklılıklara saygı duymaktan, bu farklılıkların yaratılışımızın gereği olduğunu düşünmekten ve insanların bu farklılıkları takdir etmesini sağlamaktan geçiyor…" ifadelerini kullandı.

BM, El Salvador Daimi Elçisi Carlos Enrique Garcia Gonzalez de panele bir konuşmayla katıldı. Gonzalez, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için barışın tesisi konusunu El Salvador örneğini anlattı.

Konuşmasında gelişmekte olan ya da az gelişmiş ülkelere yapılan yardımdan ve bu yardımların demokratikleşmeye olan etkilerinden söz eden New York Üniversitesi profesörlerinden Alastair Smith, yardımlarla demokratikleşme süreci arasında ters orantı olduğunu söyledi. Smith, "Yaptığımız yardımlar demokrasiye hizmet etmiyor. Yardımlarla büyük bir kapitali elinde bulunduran az gelişmiş ülke liderleri bunu kendi orduları için kullanarak iktidarlarını pekiştiriyor." diye konuştu.

Columbia Üniversitesi profesörlerinden Severine Autesserre, sürdürülebilir kalkınmanın ön şartı olarak barış konusuna Kongo özelinde değinirken panelin son konuşmacısı Columbia Üniversitesi profesörü Johannes Urpelainen, iklim değişikliklerinin ve küresel ısınmanın barışa olan etkilerini aktardı.

Geniş katılımla gerçekleşen program, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.