>En son yaptığınız anket çalışmasındaki partilerin oy oranları nedir?
Geçen gün yeni bir anket çalışmamız bitti. AKP’nin yüzde 39,2, CHP’nin 26,4, MHP’nin 16,2 ve HDP’nin oy oranı ise 14,1’i gösteriyor.
>Havuz araştırma şirketlerinin yaptığı çalışmaların seçimde yurttaşlara nasıl bir etkisi olacak?
Sandığa gitmemeyi etkileyecek, bu şirketler yerel seçimlerde AKP için yüzde 58 dediler ve sandığa gitmemeyi yüzde 26’ya çıkardılar. Ben o dönemde uyarıyordum, sandığa gitmeme yüzde 24 diyordum. Eğer yüzde 24 olursa Erdoğan tek başına gelir. Yüzde 51-52 oranında oy alır diyordum, ama sandığa katılım yüksek olursa Erdoğan yüzde 43’e düşüyor dediğimde, havuz medyası da, havuz medyası olmayan da inanmadı ve sandığa gitmemenin yüzde 6-9 arası olacağını iddia etti. Yerel seçimlerde sandığa gitmeme yüzde 12 oldu. Son seçimde ise yüzde 17’ye çıktı. Yani 5 puan daha arttı. Havuz araştırma şirketlerinin amacı sandığa katılmamayı artırmak. Böylece AKP’nin yüzdelik oranını artırıyorlar. Bu yüzden halkın da “nasıl olsa AKP’den kurtulamayacağız sandığa gitmeyelim” düşüncesi yok olmalıdır.
>En çok hangi partiden sandığa gitmeme oluyor, yani istemeden AKP’nin oyunu kim artırıyor?
Katılmayan kitlenin çoğunluğu yüzde 60- 65’e yakın olan CHP’lidir. Özellikle yüzde 12’den yüzde 17’ye çıkmasının nedeni, 5 puanı yani yüzde 70’i CHP’lilerdir. Şu anki havuz araştırmanın amacı sandığa gitmemenin yüzdeliğini yüzde 20’ye çıkarmaktır. Bu sayede AKP’nin oyları yüzde 42, 43, 44 olabilir. Şu an AKP’nin reel anlamdaki oy oranı yüzde 39,2.
ALGI OPERASYONLARI DEVAM EDİYOR
>Yaptıkları anketler çok farklı sonuçlar göstermiyor. Peki sürekli anket çalışması yapmalarının nedeni ne?
“Ben güçlüyüm ben yine gelirim karşınıza” diyerek algı operasyonunu korumak. Anketler kapıcı Mehmet Efendi, borçlu Ayşe Teyze için, ya da okumakta zorlanan üniversite öğrencisi Mehmet için değildir. Anketler Türkiye’de iş adamlarını, medya patronlarını, kanaat önderlerini ve sivil toplum kuruluşlarını baskı altında tutabilmek için yapılan bir araçtır. Türkiye’deki anketin karşılığı bu. Bunu iyi kullanan mekanizmalar var. Aynı zamanda Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşları dahil seçimden bir hafta önce AKP’nin 44-45 oy alacağına inanmışlardı. Çünkü sandığa katılmama oranı ne kadar yüksek olursa, AKP’nin yüzdelik oranı artacak. Bir torba düşünün torbada siyah, beyaz, mavi, kırmızı ve sarı bilyeler olsun. Hepsinden de 20’şer tane koyarsanız 100 yapar. Eğer kırmızı renkten 10 tanesini alırsanız, geriye 10 kalır. Diğerleri de 20 kalır. O yüzden 10 puan düşüş oluyor ve diğerleri de 22-23’e çıkıyor. Sayıları 20 olan bilyeler birden 23’lere kadar yükseliyor. Yani sandıkta seçmen sayısı azalırsa diğer partilerin oy oranları aynı olsa dahi yüzdelik oranları artıyor.
>Bu amaçları istedikleri gibi gidiyor mu?
Maalesef. Burada AKP iki tane strateji belirledi. 1’incisi MHP’yi baraj altında bırakmak, CHP seçmeninin sandığa gitmesini engellemek, umutsuzluk ve ümitsizlik vererek CHP seçmenini sandıktan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Nitekim bunu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaptılar. 7 Haziran’da sandığa gitmeme yüzde 17’ydi. Son araştırmada ise yüzde 19,7’ye çıktığı görülüyor.
>Kararsız seçmenler de var. Onların ne gibi etkisi olacak?
Sandığa gitmeyenler sandığa giderse CHP’nin oyları yüzde 28-29’u geçer. Kararsız seçmen merkezde genelde milliyetçi oylardır ve kadınlardır. Kararsızlar da sandığa gittiğinde, AKP’nin son dönemde yaptığı reel olmayan milliyetçilik akımı sayesinde kararsız milliyetçiler AKP’ye doğru yönelmiş durumdadır.
>Hangi partinin seçmeni 7 Haziran’daki aynı tutumu sergiliyor?
MHP’nin oylarının yüzde 25’i AKP’ye gidebilir. HDP’ye oy verenlerin yüzde 98’i yine HDP’ye oy verecek gibi gözüküyor. HDP kendisini korumaya devam ediyor. HDP’nin bu kaos ortamından sonra oylarının artacağını tahmin ediyorum.
İMRALI ARTIK LİDER DEĞİL
>7 Haziran seçimleri dahil ve önümüzdeki olası seçimde Kürt seçmende ne gibi dengeler değişti, nasıl sonuçlar ortaya çıktı?
Türkiye’de Kürtlerin lideri artık İmralı değil, Selahattin Demirtaş. Yani Kürt vatandaşların oranı Türkiye’de yüzde 19’dur. Kürtlerin yüzde 75’i dindarım diyor, ilk defa Türkiye’deki Kürtlerin yüzde 58’i HDP’ye oy vermiştir. İlk defa İmralı’nın geri plana düştüğü, artık benim liderim Demirtaş’tır diyenlerin oranı ise yüzde 60-62 civarındadır. Bununla beraber sadece İmralı değil, KCK da, Barzani de geriye düşmüştür. Böyle bir tablo ile seçimlerden sonra Kürt sorununun da Meclis’te çözülebileceği güveni de ortaya çıkmıştı. Tüm bunlardan bazı mekanizmalar rahatsız olduğu için Demirtaş’a ve HDP’ye yüklendi. Türkiye’nin atmosferini 90’lı yıllara çevirdiler. O yüzden HDP’nin oyları asla yüzde 14’ün altına artık düşmez. Bu açık bir gerçektir.
>AKP’nin başlattığı operasyonların karşılığı nasıl bir sonucu gösteriyor?
AKP, HDP’yi baraj altında tutamayacağını çok iyi bildiği için HDP’yi sadece itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Bu sayede MHP’li seçmeni kendine çekmeye çalışıyor. Örneğin son operasyonlar, ülkede iç güvenlik sorununun olmasını ifade ederek milliyetçilerin kendisine oy vermesini ‘PKK ile mücadeleye’ devam etmesi ve MHP üzerinden bir siyaset yapıldığının da göstergesi. Aynı zamanda bununla bağlantılı olarak çözüm masası öyle bir oturup daha sonra hemen kalkmasak milliyetçi oylarının üzerine oynanmaya başladığının zaten göstergesiydi.
>Savaşın sorumlusu olarak ankette halk kimi gösteriyor?
Yüzde 56’sı Tayyip Erdoğan’ı, yüzde 18’i Ahmet Davutoğlu’nu, yüzde 26’sı civarındaki kesim de muhalefeti savaşın sorumlusu olarak görüyor.
ZEYNEP YÜNCÜLER / BİRGÜN