Verdiği tahliye kararı sebebiyle hukuksuzca tutuklanan hakim Mustafa Başer'in avukatları havuz medyasınca yürütülen kara propagandaya karşı basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, hakim Başer'in karar öncesi İspanya'daki biri ile defalarca görüştüğü ve verdiği tahliye kararı sonrası yüklü miktarda para transfere edildiği iddialarının asılsız, çirkin ve lekelemek maksadıyla ortaya atılan yalanlar olduğu ifade edildi. Hakim Başer'in banka hesaplarında hiçbir transferin gerçekleşmediği ve hiçbir yurtdışı görüşmesinin olmadığının altı çizildi. İddia sahiplerinin buna ilişkin belgelerini ortaya koymaları istendi.
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve 63 tutuklu polis hakkında tahliye kararı vermesinin ardından skandal bir şekilde tutuklanan hakim Mustafa Başer ve Metin Özçelik hakkında sistematik bir iftira kampanyası yürütülüyor. Dün aynı anda 5 ayrı gazetede (Star, Sabah, Yeni Şafak, Takvim, Yeni Asır)Başer ve Özçelik hakkında asılsız iddialar ortaya atıldı. Hakimlerin verdikleri kararları öncesi İspanya'daki birinden talimat aldıkları, bu sebeple İspanya'daki bir telefonla defalarca irtibat kurdukları ve bir toplantıya telekonferansla katıldıkları öne sürüldü. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) müfettişinin raporuna dayandırılarak tahliye kararının ardından Başer'in ailesinin hesabına G. Tavukçuluk ve Tarım Ürünleri şirketinden para aktarıldığı iddia edildi. Başer hakkındaki iddialar üzerine harekete geçen avukatlar Hacer Yılmaz ve Celal Sis cezaevinde hakim Başer ile görüşerek bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Havuz medyası aracılığıyla ortaya atılan iddiaları teker teker yalanladı. Avukat Hacer Yılmaz tarafından okunan basın açıklamasında, çirkin iftiraların HSYK raporuna dayandırıldığı ancak böyle bir raporun şimdiye kadar kendilerine tebliğ edilmediği ve Başer'in konuya ilişkin savunmasının dahi alınmadığının altı çizildi. Hakimin savunması dahi alınamadan böyle bir raporun yazılmasının mümkün olamayacağı vurgulandı.
Avukat Yılmaz, müvekkilinin iddia edildiği şekilde hiçbir telefon görüşmesinin bulunmadığı, ne İspanya ne de Amerika ile hiçbir tarihte herhangi bir görüşme gerçekleştirmediğini ifade etti. Haberlere konu edilen G. Tavukçuluk'un ise Başer'in anne, baba ve kardeşinin bu şirkete besicilik hizmeti verdiği vurgulandı. Hakim Başer'in bu şirketle hiçbir organik ve ekonomik bağının bulunmadığını ve herhangi bir para transferinin de söz konusu olmadığına dikkat çekti. “Bu iddialar asılsız, çirkin ve müvekkilimizi lekelemek maksadıyla gerçeğe yapılmış haberlerdir.” denildi. İftira kampanyasına alet olan gazeteler hakkında tazminat davaları açılacağı ve tüm hukuki yolların kullanılacağı kaydedildi.
MÜVEKKİLİM PARAYA BOĞULSAYDI ŞU ANDA CEZAEVİNDE DEĞİL TATİLDE OLURDU
Hakim Başer'in diğer avukatı Celal Sis, cezaevinden müvekkili ile çıkan haberlere ilişkin yaptığı görüşmeye ilişkin açıklamalarda bulundu. Hakim Mustafa Başer'in hakkında çıkan bu asılsız haberleri hayret içinde karşıladığına dikkat çeken Avukat Sis, “Müvekkilim kendisinden emindir. Verdiği karar yasalara uygundur. Aylardır bütün ailesini ve hayatını didik didik etmelerine rağmen hiçbir açığını bulamadılar. Bu yüzden yalan ve iftiraya sarılmaktan başka çareleri kalmadı. Müvekkilim o yalan haberler de iddia edildiği gibi ‘paraya boğulmuş' olsaydı. Şu anda cezaevinde olmazdı. Tatilde olurdu. Müvekkilimin hiçbir yurtdışı görüşmesi yoktur. Müvekkilim de iddia edilen paraların nerede olduğunu merak etmektedir. İddia sahiplerinin ortaya bir dekont belge koyması gerekir” dedi.
ZAMAN