"İnsanlar fikirlerini açıklamaktan korkarken, yeni anayasayı nasıl yapacağız?"

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, özgür bir ortam ve özgür bir tartışma ortamının olmadığını belirterek "İnsanlar fikirlerini açıklamaktan korkarken, yeni anayasayı nasıl yapacağız; ben bilmiyorum doğrusu." dedi. Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın "Anayasa başkanlık sistemine dayalı bir anayasa olmalı." açıklamasını da eleştiren Demirtaş, "Meclis Başkanı ve Anayasa Uzlaşma Komisyonuna başkanlık yapmak niyetiyle bir komisyon kurma çağrısı yaptı. Şimdi artık sınırları belirleme veya daraltma, genişletme, Anayasa tartışmalarının önünü kesme gibi bir tutumdan daha çok, herkesin özgürce fikrini tartışabileceği bir ortamı yaratmak Meclis Başkanlığı'nın sorumluluğunda, uhdesindedir. Parlamento Başkanı burda tarafsız kalmaya dikkat etmelidir." değerlendirmesinde bulundu.

HDP'nin gelecek hafta yapılacak 2. Olağan Kongresi öncesi, parti politikalarının tartışıldığı 'Yarını Bugünden Kuruyoruz' konulu konferansı yapılıyor. İki gün sürecek konferansa HDP ve HDK Eş Başkanları da katılıyor. Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na üye verilmesine ilişkin bir soruya diğer partilerin yaklaşımları ile kamuoyundaki anayasa tartışmalarını da dikkatlice izlediklerini söyledi.

"KOMİSYONA ÜYE VERMEYECEĞİZ GİBİ BİR KARAR ALMIŞ DEĞİLİZ"

Yeni anayasa yapılması ihtiyacı konusunda partilerinin kesinlikle farklı düşünmediğini dile getiren Demirtaş, şöyle konuştu: "Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var. Sivil, özgürlükçü, gerçekten demokratik bir anayasa yapılması gerekiyor. Fakat bunun koşulları var mı, yok mu ve gerçekten Uzlaşma Komisyonu bunu önemli ölçüde başarabilecek mi? Özellikle iktidar partisinin anayasayı yapma konusunda dayatmacı bir tarz mı izleyeceği yoksa bütün partilerin önerilerine, fikirlerine, demokratik tartışma süreçlerine saygı duyarak mı bu süreç işleyecek; bunların hepsini değerlendiriyoruz. Partimizin fikirlerine, önerilerine yaklaşımlarını izliyorsunuz; akademisyenlerin, aydınların fikir özgürlüğüne yaklaşımlarını izliyorsunuz. Böyle bir ortamda anayasayı yapmak ve anayasayı tartışmak son derece mümkündür diyenler, birbirini aldatır, kandırırlar. Ama yine de biz 'komisyona üye vermeyeceğiz' gibi bir karar almış değiliz. Bütün bu tartışmaları izliyoruz. Önümüzdeki hafta partimizin kongresi var, zaten kongreden sonra da yönetimimiz hızlı bir şekilde toplanıp gerekli kararı verecektir."

"MECLİS BAŞKANI TARAFSIZ KALMAYA DİKKAT ETMELİDİR"

Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın "Anayasa başkanlık sistemine dayalı bir anayasa olmalı." açıklamasının sorulması üzerine ise Demirtaş, "Sayın Meclis Başkanı bu konuda daha önce de fikirlerini beyan etmişti. Kendisi nihayetinde AKP kurucu kadrolarından geliyor. Sayın Cumhurbaşkanı'na çok yakın bir isim. Başkanlık sistemine inanıyor mu inanmıyor mu; bilmiyorum fakat herhalde bir zorunluluk hissediyor bu konuda görüş beyan etmekte. Fakat komisyona başkanlık yapacak bir şahsiyetin, bu şekilde bir yönlendirici beyanlarda bulunması da doğru değildir. Kendi görüşü mutlaka ki var; bu bilinmeyen bir şey de değil ama artık kendisi Meclis Başkanı ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na başkanlık yapmak niyetiyle bir komisyon kurma çağrısı yaptı. Şimdi artık sınırları belirleme veya daraltma, genişletme, anayasa tartışmalarının önünü kesme gibi bir tutumdan daha çok, herkesin özgürce fikrini tartışabileceği bir ortamı yaratmak Meclis Başkanlığının sorumluluğunda, uhdesindedir. Hem Parlamento içinde hem Parlamento dışında özgürce insanların tartışabileceği bir zemini yaratmak Parlamento Başkanı'nın da hepimizin de görevidir. Parlamento Başkanı burda tarafsız kalmaya dikkat etmelidir. Özgür bir ortam, özgür bir tartışma ortamı olmadığı da muhakkak şuanda. İnsanlar fikirlerini açıklamaktan korkarken, yeni anayasayı nasıl yapacağız; ben bilmiyorum doğrusu." karşılığını verdi.

"KİM YAPARSA YAPSIN SERT BİR ŞEKİLDE ELEŞTİRMELİYİZ"

Diyarbakır'ın Çınar ilçesindeki terör saldırısıyla ilgili "Orada katledilen sivil bebek ve çocuklar için bunu yapanların, çıkıp açıkça kamuoyundan özür dilemesi lazım." açıklamasının sorulması üzerine de Demirtaş, "Savaşı, çatışmayı durduramıyorsak; hiç değilse, ağır insan hakları ihlallerini, sivillere, çocuklara, cenazelere, bebeklere, kadınlara dönük ihlallerin üstüne gitmemiz lazım. Kim yaparsa yapsın, bu konuda sert bir şekilde eleştirmemiz lazım. Çınar için de bunu ifade etmiştim. Kendi cephelerinden bir açıklama yaptılar. Bizim beklentimiz sivilleri doğrudan hedef alan ya da dolaylı olarak sivillerin zarar görebileceği eylemlerden, saldırılardan hiç değilse herkesin kaçınması lazım. Madem çatışmayı durduramıyoruz; keşke en doğrusu çatışmayı tümden durdurmak ama durduramıyorsak da bu sivil hedefler konusunda kesinlikle herkesin çok sert bir şekilde toplumdan eleştiri alacağını görmesi gerekiyor. Hükümet bu konuda daha duyarsız. Halen bebeklerin, kadınların, sivillerin öldürüldüğünü hükümet kabul etmiyor; oysa çok sayıda çocuk, kadın, bebek, sivil, bütün bu askeri veya polisiye operasyonlarda öldürüldü. Bir gün adil bir soruşturma yapılırsa bütün bunlar ortaya çıkacaktır. Bu konuda biz çok hassasız. Özellikle çocuklar, siviller konusundaki hassasiyetimizi sürdüreceğiz." açıklamasında bulundu. CİHAN
17 Ocak 2016 12:34
DİĞER HABERLER