Hollanda'da Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp ve partisine mensup sekiz bakanın, İsrail'e karşı alınmak istenen ek yaptırımların engellemesi nedeniyle istifa etmesinin ardından, İsrail yanlısı iki parti hükümette tamamen söz sahibi oldu.
İsrail'e yönelik koşulsuz desteğiyle bilinen Dilan Yeşilgöz liderliğindeki Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi (VVD) ile aşırı sağcı Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisi (BBB), istifa eden Yeni Sosyal Sözleşme Partisi (NSC) üyesi bakanların yerine yeni isimler atayarak, 29 Ekim'deki erken seçime kadar görevlerine devam edecek.
Lahey'deki siyasi yorumcular ve anayasa hukuku uzmanları, erken seçime kadar yeni bir hükümet arayışı yerine, toplam 32 sandalyesi bulunan VVD - BBB azınlık hükümetinin en akla yatkın seçenek olduğunu vurguluyor.
Azınlık hükümetindeki merkez sağcı NSC'nin çekilmesinin ardından hükümetin sağa da azınlık haline gelmesi, Hollanda tarihinde ilk kez yaşanılan bir durum.
İstifaların ardından Cuma gecesi Temsilciler Meclisi, aşırı sağcı Özgürlük Partisi'nin (PVV) desteğiyle, İsrail yanlısı iki öneriyi kabul etti.
Haberin başlığını atlayın ve okumaya devam edin
Hollanda tarihinin "en sağcı meclisi" olarak bilinen Temsilciler Meclisi, azınlık koalisyonunun ortağı iki partinin de desteğiyle, "Hamas'ın tamamen yok edilmesi ve Filistin'de İsrail işgali altındaki toprakların boykot edilmemesi" önerisini benimsedi.
Öneride, "Hamas liderlerini koruyan" ülkelere azami baskı uygulanması gerektiği de yer aldı.
Muhalefetin, Filistin devletinin tanınmadı ve İsrail'e yönelik silah ambargosu önerisi ise, reddedildi.
İstifa eden Dışişleri Bakanı Veldkamp'ın görevini vekâleten devralan Dilan Yeşilgöz'ün partisine mensup Savunma Bakanı Ruben Brekelmans, muhalefetin taleplerine yanıt vermedi.
Hollanda'da 7 Ağustos'ta parlamento dışında kalabalık bir Gazze'ye destek yürüyüşü düzenlendi.
Meclisteki sol muhalefet partileri, 32 sandalyeli azınlık hükümetinin, 29 Ekim'deki erken genel seçime kadar, önemli kararlara imza atmasını istemiyor.
Başbakan Dicle Schoof, Ukrayna Cumhurbaşkanı Vlodimir Zelenskiy ile görüşmek ve Rusya ile bir barış anlaşmasına varma çabalarını ele almak üzere Ukrayna'ya gitmeyi planlıyordu.
Ancak hükümet krizinin ardından bu ziyaret iptal edildi.
Merkez sağcı NSC üyesi Hollanda Dışişleri Bakanı Casper Veldkamp Cuma akşamı, hükümet ortakları VVD ve BBB'yi, İsrail'e yönelik ek yaptırımları engellemekle suçlayarak istifa etmişti.
Hareket alanının kısıtlandığını vurgulayan Hollandalı bakan, kendi politikası doğrultusunda ilerleyemediği için istifa kararı aldığını belirtmişti.
İsrailli bakanlara yasak getirmiştiVeldkamp Temmuz ayı sonunda, aşırı sağcı İsrailli bakanlar Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir'e ülkeye giriş yasağı getirmişti.
Ancak bu yaptırım kabine içinde tepkiyle karşılanmış, Veldkamp da sonraki bakanlar kurulu toplantılarında "tepkisel baskı" gördüğünü söylemişti.
İstifa kararı, Veldkamp'ın ek yaptırımlar talebinin görüşüldüğü uzun süren toplantının ardından geldi.
Özellikle muhalefet, hükümete İsrail'e karşı daha sert adımlar atması için baskı yapıyordu.
Perşembe akşamı meclisteki Gazze konulu tartışmada İsrail'e yönelik ek yaptırım sözü veren Veldkamp, hükümetin oluru olmadan böyle bir açıklama yaptığı için eleştirilmişti.
Vekdkam'ın ardından Yeni Sosyal Sözleşme Partisi'ne (NSC) mensup Başbakan Yardımcısı Eddy van Hijum'ün yanı sıra, İçişeri, Eğitim ve Sağlık bakanları ile 4 devlet bakanı da görevlerinden ayrıldıklarını açıkladı.
Eddy van Hijum, Veldkamp'ın İsrail hükümetine karşı ek önlemler alınması gereğini çok güçlü bir şekilde hissettiğini vurgulayarak, "Ancak sürekli fren yapıldı. Sorumluluk alması için ona çok az alan tanındı. PVV'nin ayrılmasından sonra bunun farklı olacağını ummuştuk ama öyle olmadı" görüşün dile getirdi.
Geert Wilders liderliğindeki aşırı sağcı PVV de, İsrail'e verdiği koşulsuz desteğiyle biliniyor.
Aşırı sağcı Özgürlük Partisi'nin (PVV), sığınma ve göç konusunda yeterli sert önlemler alınmadığı gerekçesiyle hükümetten çekilmesinin ardından, 29 Ekim'de erken genel seçim kararı alınmıştı.
Seçime kadar, Dilan Yeşilgöz'ün lideri olduğu sağ liberal Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi, merkez sağ NSC ve aşırı sağcı Çiftçi Vatandaş Haraketi Partisi'nin (BBB) oluşturduğu azınlık hükümetinin Hollanda'yı yönetmesi kararlaştırılmıştı.
Yeşilgöz'ün VVD'si ile aşırı sağcı BBB'nin de İsrail'e yönelik koşulsuz desteği hem koalisyon ortağı NSC hem de muhalefet partilerinin tepkisine neden oluyordu.
Son kamuoyu yoklamaları, 29 Ekim seçimlerinden sonra Hollanda Temsilciler Meclisi'nin, merkez partilerinin elde edeceği başarı nedeniyle "aşırı sağcı" görünümünden kurtularak daha dengeli bir tabloya kavuşacağını öngörüyor.
Muhalefet partileri, hükümetin hâlâ İsrail'e karşı net bir tutum sergilememesine tepki gösteriyor.
Muhalefetteki Avrupa Birliği yanlısı Volt Partsi'nin lideri Laurens Dassen, "Soykırımın durdurulup durdurulmayacağı konusunda hükümetin hâlâ karar verememesi utanç verici" dedi.
İşçi Partisi - Yeşil Sol Parti (GL-PvdA) Milletvekili Kati Piri ise "Bir açlık, bir etnik temizlik ve bir soykırım yaşanıyor. Ve bizim hükümetimiz saatlerdir herhangi bir önlem alıp almayacaklarını tartışıyor. Utanç verici" diye konuştu.