Kanserde kişiye özel tedavi

Kanserde kişiye özel tedavi
İSTANBUL (CİHAN)- Dünya üzerinde milyonlarca insanın sağlığını tehdit eden kanser hastalığında, yeni tedavi yöntemleri ve tedavilerin hastalara etkileri masaya yatırıldı. Hastalıkla mücadelede kişiye özel uygulamaların öne çıktığını belirten uzmanlar, yeni dönemde hem akıllı ilaçlar hem de tümörü öldürürken sağlıklı dokuları daha fazla koruyan cihazların geliştiği kaydedildi. İleride kanser hastalığında kişiye özel tedavin önem kazanacağını belirten Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Üskent, "Her insanın kanseri farklı farklıdır ve ileride bunun tedavileri de böyle olacaktır. Tümörün davranışına karşı hangisi etkili ise, hangi unsur bu hastalığa neden oluyorsa bunu biliyorsak onun da ilacı varsa bu ilacı bu hastalıkta kullanacağız." dedi.

Kansere karşı yeni gelişmelerle ilgili Edision Otel'de, doktorlar ve hastaların katıldığı bir program düzenlendi. Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Üskent, Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Doç. Dr. Metin Güden, ve Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Turhal kanser tedavisindeki son gelişmeler hakkında konuştu.

KİŞİYE ÖZEL KANSER TEDAVİSİ

Uzmanlar, dünyada ve Türkiye'de hastalığa karşı gelişen teknolojik imkanlar, bu imkanların kullanımı ve uygulanan tedavi yöntemlerinde nasıl gelişmeler sağlandığı konularını değerlendirdi. Ünlü kanser uzmanlarının üzerinde birleştiği konular gelişen teknoloji ile birlikte kansere karşı ortak bir tedaviden ziyade bireysel olarak tedavilerin geliştirilmesi ve her hastaya farklı bir yöntem uygulanması gereğini dile getirdi. Bunun yanında gelişen teknolojinin bu hastalıkla mücadele için cihazları daha da etkili hale getirdiği ve tümörlerin yok edilmesi sırasında sağlıklı dokuların daha fazla korunabildiği belirtildi.

Kanserle mücadele alınan yol ve yeni teknolojileri ünlü Time Dergisi'nde yer alan sağlık haberi ve gelişmeler üzerinden değerlendiren Prof. Dr. Necdet Üskent, kişiye özel kanser tedavisinin sosyal güvenlik kurumunun alt yapısının yetersiz olması nedeniyle sorun oluşturabileceğini belirtti. Türkiye'de onkoloji eğitim ve yetişmiş personelin seviyesinin iyi olduğunun altını çizen Üskent, "Türkiye'de insanların çok büyük çoğunluğu sosyal güvenlik şemsiyesi altında. Amerika'da bile böyle değil. Orada insanların özel sağlık sigortası yoksa bu imkanlara ulaşamıyorlar. O yüzden hastaların onkoloji merkezi olan bir merkeze başvurmaları en uygun olanı. Çünkü tıbbi onkolog açısından eğitimin çok çok iyi olduğunu düşünüyorum. Kötü yetişmiş bir onkolog düşünemiyorum. Sadece altyapı ve teknoloji açısından sorunlar olabilir. Gittiği yerde bu imkanlar yoksa zaten hastayı orası yönlendirecektir. Ona karar verecek olan doktordur." dedi.

Üskent, "Her insanın kanseri farklı farklıdır ve ileride bunun tedavileri de böyle olacaktır. Mesela akciğer kanserinden muzdarip bir hastaya siz kalkıp kolon kanseri ilacı vereceksiniz. Ama sosyal güvenlik kurumu karşılamayacak, daha buna altyapısı hazır değil. Sıkıntı olacak ama sonuçta değişecek. Bakacağız, hangi ilaç daha iyi gidiyor. Tümörün davranışına karşı hangi etkisi ise, hangi unsur bu hastalığa neden oluyorsa bunu biliyorsak onun da ilacı varsa bu ilacı bu hastalıkta kullanacağız." diye konuştu.

Tıptaki kanserle mücadele konusundaki gelişmeleri değerlendiren diğer isim de Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Turhal oldu. Kanserde eskiye oranla tedavi yöntemlerinde artık değişiklik olduğunun altını çizen Turhal, "Eskiden ilaç verdikten sonra hastaları takip eder, hastaların bu tedaviye cevap verip vermediklerini izliyorduk. Oysa ki teknolojik gelişmeler sayesinde öğrendik ki her hastanın tümörünün kendine has değişiklikleri var. Eğer biz bu genetik değişiklikleri saptayabilip o değişiklikleri bloke edip durdurmaya yönelik özel ilaçları sorgulayabiliriz. O ilaçları o hastamıza sunabiliriz. Böylece de mesela biz hastaya akciğer kanseri gibi düşünürken meme kanseri üzerinden çalışmakta olan bir genetik değişikliğin aslında akciğer kanseri hastasının genetik değişikliği özelliği olabilir. Bu da hastaların tedavisini özelleştiriyor. Yani alınan parçanın üzerinde analiz yaparak hangi tür genetik değişikliklerin o tümörün çoğalmaya yol açtığını buluyoruz ve bunun üzerine o hastaya yönelik uygulanan tedavi bireysel bir tedavi oluyor." şeklinde konuştu. Turhal, Amerika'daki Ulusal Kanser Enstitüsü'nün ve Türkiye'de Türk Tıbbi Onkoloji Derneği'nin yayınlarının hastaları bilgilendirilip bilinçlendirilmesi anlamında takip edilebileceğini kaydetti.

HASTALAR MUTLU

Toplantıya katılan ve daha önce kanser tedavisi görerek yeniden sağlıklarına kavuşan hastalar da doktor ve yöntem farkının tedavi üzerindeki etkisini anlattı. Farklı bir doktorda aldığı kanser tedavisinin sonuçları ile bir başkasını karşılaştıran kadın hasta, iki yıllık bir süre içinde yeniden sağlığına kavuştuğunu ve bu nedenle kendisine bu tedavileri uygulayan doktorlara teşekkür ettiğini belirtti.


CİHAN
24 Mart 2015 15:02
DİĞER HABERLER