Le Monde muhabiri Mario Jego, Prof. Dr. Melih Bulu’nun Cumhurbaşkanı Kararnamesi’yle Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğünden alınmasına ilişkin bir haber hazırladı. “Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi’nin tartışmalı rektörünü görevden aldı” başlıklı haberde, göreve getirilmesi altı ay boyunca eğitimciler ve öğrenciler tarafından protestolarla karşılanan Bulu’nun görevden alınmasına ilişkin herhangi bir gerekçe duyurulmadığına dikkat çekildi.

Haberde, eğitim dilinin İngilizce olduğu, Türkiye’de siyasi ve entelektüel elitlerin bir kısmını çıkardığı belirtilen Boğaziçi Üniversitesi’ne Türkiye’nin Harvardı benzetmesi yapıldı.

AKP’ye yakınlığıyla bilinen Bulu’nun göreve getirilmesinin protestolara neden olduğu, okulda öğrencilere polis müdahalesi gerçekleştiği vurgulanan haberde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın protestoculara tepki gösterirken “teröristler” ifadesini kullandığı hatırlatıldı.

Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana üniversite rektörlerinin Cumhurbaşkanı kararnamesiyle atandığı belirtilirken Bulu için şu ifadeler kullanıldı:

“Bulu da böyle seçildi. Bulu’nun “parlak bir araştırmacı” olarak ünü yok, İngilizce seviyesi yeterince yüksek değil ve doktora tezi, başka araştırmacıların tezleriyle benzerlikler taşıyor.”

Le Monde’un haberi, Boğaziçi protestolarına katılan bazı üniversite öğrencilerinin KYK burslarının silindiğini hatırlatarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun buna karşı harekete geçtiğini aktardı. İmamoğlu hakkında “Erdoğan’ın en iyi siyasi muhalifi” ifadeleri kullanılan haberde İBB’nin söz konusu bursları karşılama kararı hatırlatıldı.

Haber için değerlendirmede bulunan akademisyen-yazar Mehmet Altan “Bulu’nun görevden alınması her şeyden önce sivil toplumun zaferidir. Öğrenciler ve Boğaziçililer direndiler. Üniversiteyi ölmekten korudular. Cesaretleri olağanüstü” dedi.

Öte yandan Cumhurbaşkanı’nın üniversitelere sormadan isim atamayı sürdüreceğini söyleyen Altan, “O bir otokrat olmayı sürdürecek. Üniversiteleri boyunduruğu altına alması bu ülke için bir felaket” dedi.