''Merkez Bankası’nın verilerine göre; 2019 başından itibaren iki aylık dönemde de Banka yeniden altın rezervi artışına yöneldi. Merkez Bankası döviz rezervlerini yeniden altına çevirmeye başladı. Kendi malı olan altınlara yeniden bir 40 ton altın eklendi. ''
Altından Al Haberi
Halk Bank yöneticisi Hakan Atilla’nın Mart 2017’de Reza Zarrab davası ile ilintili olarak ABD’de tutuklanması sonrasında, olası bir yaptırım veya mali cezaya karşı Ankara’nın aldığı önlemler arasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) döviz ve altın rezerv politikasının hızla değiştirilmesi de vardı.
Birincisi, Merkez Bankası mevcut döviz rezervlerinin bir bölümünü altına çevirirken, en başta ABD Merkez Bankası FED’de duran 28.7 ton altın rezervlerini başka merkezlere taşıyarak sıfırlamıştı. Böylelikle hem altın rezerv artışı hem de yurtiçine kaydırma amaçlı transferler nedeniyle yurtiçindeki altın varlıkları 100 tondan fazla artmıştı.
İkincisi de Merkez Bankası, döviz rezervlerini tuttuğu yatırım alanlarının en başında gelen ABD devlet tahvili varlıklarını azaltmaya başlamıştı.
Amerikan Hazine Bakanlığı verilerine göre; Türk Merkez Bankası’nın Kasım 2017’de 61 milyar dolar olan ve FED’de saklamada duran ABD tahvil mevcutlarının hızla azaltılarak Ocak 2019 itibariyle sadece 3.2 milyar dolara çekildiği görülüyor. Temmuz sonunda 30 milyar dolara yakın olan tahvil mevcudunun, ağustos ayında ABD ile Rahip Brunson krizi sonrasında neredeyse sıfırlandığı anlamına geliyor.
Yurtdışındaki altınlar yurtiçine kaydırılıyor
15 Mart Cuma günü yapılan Merkez Bankası Genel Kurul toplantısı sonrasında yayımlanan Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre; bu tahvil azaltımı sonrasında Merkez Bankası’nın döviz varlıklarını “vadesiz hesaplarda” tuttuğu görülüyor. 2017 sonunda 7.2 milyar dolar olan “vadesiz mevduat” seviyesi, 2018 sonunda 33.9 milyar dolara çıkmış. Bunun da ABD dışındaki muhabir bankalarda yapıldığına hiç şüphe yok.
Yine raporda yer alan verilere göre; Merkez Bankası 2018 boyunca yurtdışındaki altınlarını yurtiçine kaydırmaya devam etti.
2018 sonu verilerine göre; Merkez Bankası’nın toplam altın rezervleri zorunlu karşılıklar için tutulan altınlardaki azalış nedeniyle 76.3 ton düşerken, kendi malı olan altın rezervleri 53.8 ton arttı.
Merkez Bankası’nın yurtdışında tuttuğu altın miktarını azaltmaya devam ettiği gözlendi. Banka, Britanya Merkez Bankası’nda tuttuğu altın miktarını kayda değer miktarda azalttı: 278.8 ton.
Peki ne oldu bu altınlara? Yurtiçine taşındı. Borsa İstanbul nezdindeki altın saklama kasalarına taşındı. Miktarı ise 221 ton.
Böylece 2016’dan bu yana Türkiye’ye getirilen altın miktarı 324 ton oldu.
Merkez Bankası’nın altın rezervlerinin yüzde 80.2’si artık Türkiye sınırları içinde. Bu oran 2016’da yüzde 17 idi.
Merkez Bankası’nın verilerine göre; 2019 başından itibaren iki aylık dönemde de Banka yeniden altın rezervi artışına yöneldi. Merkez Bankası döviz rezervlerini yeniden altına çevirmeye başladı. Kendi malı olan altınlara yeniden bir 40 ton altın eklendi. Bankanın döviz rezervlerinden altın rezervlerine kaydırma hareketine yeniden başlayarak 1.4 milyar dolarlık altın almasının, ABD Başkanı Trump’ın danışmanı ve damadı olan Jared Kushner’in şubat sonundaki Ankara ziyareti sonrasına rastlaması da ilginç bir tesadüf olsa gerek.