Özgür medyaya yönelik operasyonları protesto için adliye önünde basın açıklaması yapan Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Başkanı Ahmet Ünal ile Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal'ın da aralarında bulunduğu 6 kişi için 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Tutuksuz yargılanan sanıkları suçlamaları kabul etmedi. Açıklamalarının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesini isteyerek beraatlarını talep etti. Mahkeme 29 Aralık 2015 tarihine ertelendi.

MGC Başkanı Ünal, BBP Genel Başkan Yardımcısı Kartal, Aktif Eğitim Sen Temsilcisi Tekin Nasır, Mersin Kültürlerarası Diyalog Merkezi (MEKADİM) Başkanvekili Hasan Sarı ile Mustafa Taştı ve Mehmet Aydoğan'a Zaman Gazetesi Genel Müdürü Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Televizyonu Genel Müdürü Hidayet Karaca'nın gözaltına alındığı operasyonları protesto için geçen Aralık ayında Mersin Adliyesi önünde düzenledikleri basın açıklaması nedeniyle 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Sanıklar 'Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme, yönetme bunların hareketlerine katılma ile terörle mücadele edenleri hedef göstermeden hakim karşısına çıktı.

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı ile Mersin'den çok sayıda basın mensubu da duruşmayı izlemek için hazır bulundu. Mahkeme Başkanı'nın 2 buçuk sayfalık iddianameyi okumasının ardından sanıkların savunmasına geçildi.

MGC Başkanı Ünal savunmasında daha önce emniyette verdiği ifadesini tekrarlayarak suçlamaları kabul etmedi. Gazetecilere yapılan muamelenin AİHM kararlarına aykırı olduğu için toplantıya katıldığını ifade eden Ünal, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olduğu için daha önce de gazetecilere yönelik operasyonlar için açıklamalar yaptığı için yargılandığını ve beraat ettiğini söyledi. Adliye bahçesinde kalabalığı görerek geldiğini ve CHP Milletvekili Aytuğ Atıcı ile sohbet ederken kendisine mikrofon tutularak görüşlerinin sorulduğunu anlatan Ünal, kendisinin ise açıklamalarda bulunduğunu söyledi. Ünal savunmasında konuşmasının içeriğinden herhangi bir suç unsuru olmadığını kaydederek beraatını talep etti.

Diğer sanıklar da emniyette daha önce verdikleri ifadelerini tekrarlayarak açıklamalarının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesini isteyerek suç unsuru bulunmadığını bu nedenle beraatlerini talep ettiler. Duruşma Kaptan Kartal'ın talebi doğrultusunda ayrıntılı savunmasını ibraz etmek üzere 29 Aralık 2015 tarihine ertelendi.

MGC Başkanı Ahmet Ünal mahkeme çıkışı yaptığı açıklamada geçen yıl bu meydanda batı tipi çağdaş demokrasilerde, gece yarısı 30-40 tane gazetecinin apar topar toplanılmaz ve terör örgütü gibi değerlendirilemez dediklerini ifade etti. Bugün de bunun için mahkemeye geldiklerini anlatan Ünal
"İlk mahkememizdi bu. Düşüncelerimizi anlattık. Hakim bey dinledi. 29 Aralık'a mahkememizi aldılar. Savcılık ek bir ifade için süre istedi" dedi.

'BÖYLE UYGULAMALAR ANCAK ORTADOĞU ÜLKELERİNDE OLUR'

Böyle uygulamaların Ortadoğu ülkelerinde bulunduğunu vurgulayan Ünal "Almanya, Fransa, İtalya'da batı tipi demokrasilerde gazeteciler 30'ar 30, 40'ar 40 tutuklanmıyor. Ben Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan tutuklandığında Silivri'ye tüm Türkiye'deki gazetecileri bir çatı altında toplayıp götüren federasyonun genel başkan yardımcısıyım. Biz yüzlerce otobüsü Balbay ve Tuncay Özkan'la dayanışmaya götürdük. Dönemin uygulamasına karşı çıktık. Bugün de buna karşı çıkıyoruz" diye konuştu.

Gazetecilerin sadece kafasındaki düşüncelerini dile getirdiğini suç işlemediğini ifade eden Ünal, "Kamu görevini yapıyorlar. Gazeteciler kimsesizlerin kimsesidir. Bizde öyle görüyoruz. Onlara destek için burada idik. Bugünde avukatlarımızla geldik. Savunmamızı yaptık. Takdir mahkemenindir."

Ünal'ın avukatı Şerife Arıcı Yıldız ise müvekkili ve arkadaşlarının 2014 yılı Aralık ayında tutuklanan bir kısım gazetecilerin basın özgürlüğünü savunmak adına adliyenin park alanında yaptıkları bir basın açıklamasından dolayı Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığını söyledi. Avukatlar olarak savunmaların yaptıklarını belirten Yıldız, "Müvekkilimizin açıklamaları Cemiyet Başkanı ve Federasyon Başkan Yardımcısı olduğu, basın mensuplarının basın özgürlüğünü savunmak adına düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında yapılmıştır. Kesinlikle suç içeriği teşkil etmemektedir. Yargılamanın da beraatle sonuçlanacağına inanıyoruz. Zira Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında, düşünce ve ifade özgürlüğü de basın özgürlüğü de toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı da anayasal güvence altına alınmıştır." diye konuştu.

Hasan Sarı'nın avukatı Musa Bire'de müvekkillerinin suçtan değil ifade özgürlüğünden yargılandığını kaydetti. Burada yapılan, isnat edilen eylemlerin tamamının ifade hürriyeti çerçevesinde yapılan beyanlar olduğunu anlatan Av. Bire, "Hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hem Anayasa'da ifade özgürlüğünü güvence altına almıştır. Bu ülke maalesef öyle bir noktaya gelmiştir ki atılan twitin, hatta birinin attığı twitin altına yaptığı yorumun dahi yargılandığı bir ülke pozisyonuna gelmiştir. Burada bunun bir nüvesi çeşidi olan bir yargılama söz konusu. Biz hakimlerimizin diğer hukukçularımızın aydınlarımızın sağduyusuna güveniyoruz. Buradan da müvekkillerimizin berat alacağına inanıyoruz."

Diğer sanıkların mahkemede yapmış olduğu açıklamada da toplantı ve gösteri yürüyüşüne aykırılıktan bahsedildiğini ancak ortada bir taşkınlık bir olayın olmadığını vurgulayan Bire, "Buraya gelinmiş toplanılmış ve hatta dağılırken de kendiliğinden etraf temizlenerek toplanarak dağılınmış. Kesnlikle bir taşkınlık yok. Bir zarar yok. Dolayısıyla biz burada yapılan yanlışlıkların adaletten döneceğine inanıyoruz." ifadelerini kullandı. CİHAN