ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Pekin yönetiminin Çin dışında yaşayan Uygur Türklerinin iadesi için dünya ülkelerine yaptığı çağrıya karşı tüm devletlerin direnmesi gerektiğini söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, dünyanın Çin’in Şincan bölgesindeki Müslüman azınlık Uygurlar’a yönelik baskılarına karşı çıkması gerektiğini söyledi.
Birleşmiş Milletler 74’üncü Genel Kurul çalışmalarına katılmak üzere New York’ta bulanan Dışişleri Bakanı Pompeo, beş Orta Asya ülkesi Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan, Kazakistan ve Tacikistan’ın dışişleri bakanıyla bir araya geldi.
KENDİ VATANDAŞLARINI YOK ETME GİRİŞİMİ
New York’ta düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu öncesi konuşan Pompeo, “Tüm dünya ülkeleri Çin’in, Uygurların iadesi konusunda yaptığı taleplere karşı direnmelidir” dedi.
Mike Pompeo, Pekin hükümetinin Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara yaptıklarını “kendi vatandaşlarını yok etme girişimi” olarak tanımladı. Pompeo daha önceki açıklamasında Çin’in Uygurlara yaptıklarını “yüzyılın lekesi” olarak tanımlamıştı.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı John Sullivan, salı günü New York’ta Çin’in Şincan bölgesinde yaşanan insan hakları krizi konulu bir etkinliğe ev sahipliği yapacak.
DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ
Çin yönetimi, yaklaşık 1 milyon Uygur Türkünü “mesleki eğitim merkezleri” adını verdiği toplama kamplarında zorla tutuyor. Bu kamplarda yaşanan insan hakları ihlalleri neredeyse dünyadaki bütün uluslararası sivil toplum kuruluşları, insan hakları dernekleri ve uluslararası kuruluşların raporlarında ayrıntılı olarak anlatılıyor.
Ayrıca dünya medyasında da bu insan hakları ihlalleri sık sık gündeme geliyor. Kamplarda Müslüman Uygurların domuz eti yemeye zorlandığı ve oruç tutmalarının engellendiği belirtiliyor. Ayrıca Doğu Türkistan’da Uygurların evlerine zorla devlet görevlilerinin yerleştirildiği, çocukların ailelerinden koparıldığı ve Müslüman toplumun büyük baskı altında tutulduğu çokça dile getiriliyor.
Çin ise bu kampları mesleki eğitim kampları olarak adlandırıyor; bu kamplarda ve Doğu Türkistan’daki politikalarını radikalizm ve terörizmle mücadele olarak göstermeye çalışıyor.