Rusya’nın en büyük kaybı!

Şubat 2022’de Rusya ile Ukrayna arasında başlayan savaşla birlikte Rusya’dan belli alanlarda donanımlı ve profesyonel insanlar daha iyi bir yaşam ve kariyer fırsatları arayışıyla ülkeyi terk ettiler. Bu durum, hem ülke ekonomisini hem de Rusya’nın gelecekteki teknolojik ve bilimsel çalışmalarını zora soktu. Ayrıca zaten sorunlu olan demografik yapı bu etkilerle uzun vadede daha da sıkıntılı şekle girdi. Haliyle savaşın başlangıcı ve uzun sürmesi, Rus halkı için beklenmedik aile planlamalarını sonuç verdi.
Yüzölçümü bakımından dünyanın en büyük ülkesi olan Rusya'nın nüfusu savaş öncesi (2021 sonu) nüfus sayımına göre 147,2 milyondu. Kıyaslama açısından 2010 nüfus sayımında ise 142,8 milyondu. 2014 yılında Kırım’ın dahil olmasıyla birlikte, Devlet İstatistik Kurumu (Rosstat), Temmuz 2024 verilerinde ülke nüfusunun 146,1 milyon olduğunu belirtti. Bu rakamlarla Avrupa'nın birinci ve dünyanın dokuzuncu en kalabalık ülkesi konumunda. Gerilimin arttığı 2021 yılı ikinci yarısı ve çatışmaların başladığı 2022’nin ilk çeyreği tedirginlik ve endişe halkta gözükmeye başladı ve haliyle istatistiki verilere de hemen yansıdı. 2022'nin ilk çeyreğinde, 320.400 bebek doğarken, bu sayı Ocak-Mart 2021'e göre 16.6 bin daha az gerçekleşti. Buna mukabil doğumların iki katı kadar ölüm gerçekleşti ve ölümler 584.700 kişi oldu.

Genç ve nitelikli iş gücünün Rusya’dan çıkışı ekonomiye büyük engel

Sıcak çatışmaların başlaması sonrası, özellikle ilk bir yıl ülkeden önemli ölçüde göç oldu. Kazakistan, Gürcistan, Ermenistan ve Türkiye gibi çevre ülkeler başta olmak üzere toplam sığınma hakkı/siyasi mülteci, ekonomik göçmenler ve vicdani retçilerin sayısının 1.4 milyondan fazla olduğu düşünülmektedir. Ancak sektör uzmanları, Ukrayna kriziyle birlikte bu rakamların gerçekte çok daha yüksek olduğunu ve her yıl 100 binlerce profesyonelin Rusya’dan ayrıldığını belirtiyor. Kıyaslama açısından Devlet İstatistik Kurumu (Rosstat) verilerine göre, 2015 yılında 51,8 bin, 2016 yılında ise 59,7 bin Rus vatandaşı ülkeyi terk etti. Bu göç edenlerin çoğu, uzun dökümanlar sürecinden sonra Avrupa ve ABD gibi gelişmiş ülkelere yerleşti.

Rusya’nın Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Kurumu (OPORA) başkan yardımcısı Pavel Sigal, genç ve nitelikli iş gücünün Rusya’dan çıkışının giderek ciddi bir sorun haline geldiğini anlatan bir rapor yayınladı. Sigal’e göre, Rusya’daki iş piyasasının yetersizliği ve farklı nedenlerle endişeler, genç profesyonellerin yurtdışına yönelmesine neden oluyor. Ayrıca, dil becerisine sahip orta düzey işçilerin de ülkeden ayrıldığı belirtiliyor. Bu durum, özellikle programcılar, doktorlar ve inşaat mühendisleri gibi talep gören meslek gruplarını etkiliyor.

The Children’s Adventure Farm Trus (CAFT) uzmanı Anton Bykov, Rusya’dan beyin göçünün küresel eğilimler bağlamında ele alınması gerektiğini savunuyor. Bykov’a göre, otomasyon ve robotizasyon, orta düzeyde eğitim gerektiren işleri tehdit ediyor ve bu durum iş gücü göçüne sebep olarak karşımıza çıkıyor. Bu süreç, Rusya’nın yüksek vasıflı iş gücü ihtiyacını daha da belirgin hale getiriyor. Son gelişmeler ise bunu sadece hızlandırıyor.

Ulusal Ekonomi ve Kamu Yönetimi Akademisi’nin araştırmasına göre, Ukrayna ile yaşanan gerilim sonrası Rusya’daki kalifiye yabancı iş gücünün üçte biri ülkeyi terk etti. 2023 yılında Rusya’da faaliyet gösteren kalifiye yabancı uzman sayısı 32 bine düşerken, bu sayı Ukrayna savaşı öncesine göre 12 bin daha az. Rusya, kalifiye yabancı uzmanlara yönelik çalışma izni koşullarını genişletmiş olsa da bu önlemler, ülkeden ayrılan nitelikli iş gücünü geri getirmek için yeterli olmuyor.

En iyimser tahminlerde bile nüfus azalacak

Rosstat’ın tahminlerine göre, nüfus artışı belki 2031’de göç akışının etkisiyle başlayabilir. Ancak, temel senaryoya göre, 2030’un sonunda Rusya’nın nüfusu bu güne kıyasla 3,3 milyon daha az olacak ve 2036 yılına kadar bu kayıp 5 milyona ulaşacak. Rusya Bilimler Akademisi Ekonomik Tahmin Enstitüsü’ne göre ise, en iyimser tahminlerde bile nüfusun azalacağı öngörülüyor. Temel senaryoya göre, 2050 yılında Rusya’nın nüfusu 135 milyonun biraz üzerinde olacak ve ülke yılda ortalama 400 bin kişiyi kaybedecek.

Sonuç olarak, Rusya’nın nüfus düşüşü sorunu karmaşık ve uzun vadeli bir problem olarak görülüyor. Ülkede hayat kalitesinin, genç kadınların kariyer önceliklerinin ve ekonomik koşulların doğum oranlarını etkilediği bir gerçek. Nüfus artışını sağlamak için ekonomik, sosyal ve sağlık alanlarında kapsamlı ve entegre politikalar geliştirilmeli. Rusya, bu krizi çözmek için yapısal değişikliklere gitmeli ve nitelikli iş gücünü ülkede tutmak için daha cazip koşullar sunmalı. Küçük ve orta ölçekli işletmeleri teşvik etmek, bilimsel araştırmalara daha fazla yatırım yapmak ve genç profesyonellere daha fazla fırsat tanımak, beyin göçünü yavaşlatmanın yolları arasında olacaktır. Ancak mevcut ekonomik koşullar ve hükümetin bu alanda yeterince adım atmaması, Rusya’nın en yetenekli uzmanlarını kaybetmeye devam edeceğine işaret ediyor.
02 Eylül 2024 16:59
DİĞER HABERLER