Irak eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Haşimi 'Esed de Maliki de İran'ın güdümünde hareket ediyor. Hedef bölgede Sünni-Şii çatışması çıkarmak' dedi.
- Hedef bölgede Sünni-Şii çatışması çıkarmak
- Tahran'da, Sünnilerin cuma namazını kılabileceği bir cami bile yok
- Filistin, Suriye, Irak, Myanmar, Mali gibi Müslüman ülkelerin problemleri var.
"Tahran'da, Sünnilerin cuma namazını kılabileceği bir cami bile yok. Herkes gizli saklı namazını kılmaya çalışıyor. İran bu kültürünü şimdi de Irak'a empoze ediyor. Bunu Iraklıları ayrıştırmak için yapıyor. Yani ırak İran'ın arka bahçesi hâline geldi. Bu da nelere yol açabilir artık tahmin edebilirsiniz. İman kimliğinde köklerimizde yoğunlaşırsak Irak toplumu bölünmüş olacak. Mezhep savaşlarına yol açacak. Mezhep savaşları bir trajedidir ve herkes bunun bedelini öder.”
Hakkında idam kararı çıkartılan ve İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranan Irak eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi, “Yine de Irak halkının yaşadığı sıkıntıları her yerde anlatmaya devam edeceğim” diyor.
Irak eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi, gerginliğin giderek tırmandığı Irak'ta yaşanan son durumu
Türkiye Gazetesi'ne yorumladı.
“Irak yol ayrımında” diyen Haşimi, “Durum çok riskli, iç savaşa kayabiliriz. Sünni ve Şii ayırımı var. Kürt ve merkezi yönetim arasında gerçek bir savaş çıkabilir. Ülke bölünmeye doğru gidiyor” uyarısı yaptı. Ülkesinde yaşananlar konusunda Başbakan Nuri El Maliki'yi suçlayan Haşimi,
“O artık bir diktatör ve halkına karşı suç işliyor. Güvenlik, maliye, yargı, medya onun kontrolünde” ifadelerini kullandı.
İran'ın Irak'ta etkisini giderek artırdığına dikkat çeken Haşimi, şunları söyledi: “Irak'ta Sünni, Şii, Arap, Türkmen ve Kürtler arasındaki bir ayrışma yoktu. Bu ayrışma bize işgal sonrası empoze edilen bir kültür. Önceden böyle değildi. Irak'ta Şiiler de Sünniler de rahatlıkla camilerde ibadetlerini yapıyor. Tahran'da ise, Sünnilerin cuma namazını kılabileceği bir cami bile yok. Herkes gizli saklı namazını kılmaya çalışıyor. İran bu kültürünü şimdi de Irak'a empoze ediyor. Bunu Iraklıları ayrıştırmak için yapıyor. Yani ırak İran'ın arka bahçesi hâline geldi. Bu da nelere yol açabilir artık tahmin edebilirsiniz. İman kimliğinde köklerimizde yoğunlaşırsak Irak toplumu bölünmüş olacak. Mezhep savaşlarına yol açacak. Mezhep savaşları bir trajedidir ve herkes bunun bedelini öder.”
SURİYE GİBİ OLURUZ
“Biz Maliki'ye Şii olduğu için değil, İran adına hareket ettiği için itiraz ediyoruz” diyen Haşimi, şöyle devam etti: “Mezhepsel ayrımcılığı öngören bu anlayış dışarıdan ithal edilmeden önce, Şiilerle uzun yıllar birlikte kardeşçe yaşadık. Sünni Araplar terörist olarak suçlanıyor. Bunun tek örneği ben değilim. Irak'ta halen gizli suikastler ve faili meçhul cinayetler meydana geliyor. Camilerdeki patlamalar da bunun bir parçası. Irak, maalesef demokratik yapıdan dini, mezhep eksenli ayrımcılığın öne çıktığı yapıya doğru gitmektedir. Uluslararası toplumun şu ana kadar gösterdiği reaksiyon karşısında hayal kırıklığına uğradım. Dürya artık bir şeyler yapmalı. Yoksa çok geç olabilir. Sadece Birleşmiş Milletler'i, İslam İşbirliği Örgütü'nü, Arap Birliği'ni kastetmiyorum. İnsan hakların savunan bütün örgütler, liderler harekete geçmeli. Suriye trajedisinin yaşadığı bu zamanlarda kan dökülmesine engel olmaları lazım. Aksi takdirde Suriye'de süregelen trajedi, Irak'ta tekrarlanacak. Ordu Maliki'nin emriyle Havliece'de masum insanlara saldırdı. Burada 200'den fazla insan kaçırıldı, yaralandı. Bu kişilerin daha sonra iskeletleri ve naaşlarına rast geldik. Irak şimdi İran'ın kontrolüne girmiş olduğu için tamamen bir güvenlik yükü haline geldi. Sadece Körfez ülkeleri için değil, diğer komşu ülkeler için de bir tehlike arz ediyor.”
SÜNNİ ARAPLAR HEDEFTE
Irak'ta Sünni Müslümanların yaşadığı baskıyı anlatan Haşimi, “Bu yapılan zulmün hiçbir şekilde mazur gösterilecek tarafı yoktur. Neden Sünni Müslümanların mescitleri saygı görmüyor? Neden aileleri göçe zorlanıyor? Niye bunların kadınlarına tecavüz ediliyor? Niye malları alınıyor? Niye onların önderleri, hedef alınıyor? Neden suikastlara maruz kalıyorlar. Nereye giderseniz gidin bunların yaşadığı yerlerde sıkıntı görüyorsunuz. Nedir bizim yaptığımız hata ki biz bu şekilde davranışlara maruz kalıyoruz” diye sordu.
Haşimi: Değerlerimizi unuttuk, bu hâle geldik
Irak eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi, Türkiye-Irak ilişkilerini değerlendirdi. Türkiye'nin politikasını doğru bulan Haşimi, “Bu tarz ilişkilerin gelecekte de gelişmesini de isteriz. Kürtler ile ilgili bir fobi yok. Türk liderleri ve politikacıların çok mantıklı davrandığını görüyoruz” dedi. Dünyadaki Müslümanların yaşadığı sıkıntılara da değinen Haşimi, şunları kaydetti: “Filistin, Suriye, Irak, Myanmar, Mali gibi Müslüman ülkelerin problemleri var. Batıyı suçlamak kolaycılığa kaçmaktır. Olan biteni değerlendirirken kendi hatalarımıza da bakmalıyız. Ahlaki ve dini değerlerimizi unutmaktan kaynaklanan problemler var.”