Kimlik bilgileri kullanılarak adına şirket kurulan ve çok sayıda firmaya adını taşıyan çek koçanı ile karşılıksız çek yazılarak dolandırıcılık yapılan, 9 gün hapis yatan 5 çocuk babası Bektaş Ünlütürk, suçsuzluğunu kanıtlamak için mücadele veriyor.
Sabıkasından dolayı kimsenin iş vermediği orman köylüsü Ünlütürk, mahkeme ve avukat masraflarını karşılamak için 10 ineğini sattı. Dolandırıcılar yüzünden yuvası dağılma noktasına gelen talihsiz adam, evdeki iki oğlu ve eşi ile bir lokma ekmeğe muhtaç şekilde yaşamını sürdürüyor. Ortaokulu bitiren evin küçük oğlu da parasızlıktan dolayı lise öğrenimine devam edemiyor.
Sakarya'nın Akyazı ilçesine bağlı Boztepe köyünde yaşayan 49 yaşındaki Bektaş Ünlütürk'ün başına gelenler filmlere konu olabilecek cinsten. Dozer operatörü olan ve orman köyünde ailesiyle mütevazı bir hayat süren Ünlütürk'ün yaşamı, yıllar önce kaybettiği kimliği yüzünden kabusa döndü. Kayıp kimliği ile adına şirket kuran dolandırıcılar, bankaları ve piyasayı dolandırdı. Hiçbir şeyden haberi olmayan Ünlütürk ise 2009 yılında iş için adliyeye sabıka kaydı çıkartmaya gittiğinde 'karşılıksız çek vermek ve nitelikli dolandırıcılık' suçlarından tutuklanarak cezaevine konuldu. Tutuklandıktan sonra savcılığa suçsuz olduğunu belirten bir dilekçe yazan Ünlütürk, yapılan incelemede çeklerde bulunan imzaların kendisine ait olmadığının anlaşılması üzerine 9 gün kaldığı cezaevinden tahliye edildi.
Kimlik bilgileri kullanarak üstüne şirket kurulan, adını taşıyan çek koçanı ile karşılıksız çek yazılan, bankalardan kredi çekilen Ünlütürk, suçsuzluğunu kanıtlamak için hukuk mücadelesi başlattı. Gündelik işlere giderek geçimini sağlayan Ünlütürk, mahkeme ve avukat masrafları ile yol giderlerini karşılamak için 10 ineğini sattı. Sabıkasından dolayı kimsenin iş vermediği talihsiz adam, parasızlık yüzünden büyük oğlunu da evlendiremiyor.
İSİM BENZERLİĞİNDEN CİNAYETLE İLGİLİ GÖZALTINA ALINDI
Yaşadıklarını ağlayarak anlatan Ünlütürk, ekmeğini bilek gücüyle, alın teriyle kazanan biri olduğunu söyledi. 'Bu yaşıma kadar bir karınca dahi incitmiş insan değilim' diyen Ünlütürk; "Suçsuz yere beni hapse attılar. Hiçbir suç işlemememe rağmen sabıkalıyım. Bütün varımı yoğumu mahkeme yollarında harcadım. Yapacak bir imkanım kalmadı. Suçsuz yere beni yargıladılar. Perişanım. Evime ekmek bile getiremez oldum. İş bulamıyorum. Sabıkam olduğundan dolayı nereye gitsem arka dönüyorlar." dedi.
Bir lokma ekmeği çocuklarına getirmek için karda kışta mücadele verdiğini dile getiren Ünlütürk, orman işletmede iki kez dozer operatörlüğünü kazanmasına rağmen sabıkalı olduğundan dolayı işe alınmadığını kaydetti. Yeşil kartının dahi bulunmadığını ifade eden Ünlütürk, şunları söyledi: "Bir işyerinde SSK'lı çalışamıyorum. Çalıştığımda maaşım bankaya yatırılmak zorunda. O zaman bankalar maaşıma haciz koyuyor. Erzincan'da bir süre çalıştım. Maaşımın bir bölümüne haciz geldi. Alın terimle kazandığım paraya da banka el koydu. Çaresiz bir insanım. Param pulum kalmadı. Bir lokma ekmeği çoluk çocuğuma getirmek için mücadele veriyorum. Küçük oğlumu parasızlıktan liseye yollayamadım. Bir oğlum var onu evlendiremedim."
2006 yılında isim benzerliği yüzünden bir cinayetle ilgili olarak karakola götürüldüğünü de anlatan Ünlütürk, nüfus cüzdanındaki fotoğraf, doğum yeri, kimliğin seri numarası ve nüfusa kayıtlı olduğu yerlerin tutmaması üzerine salıverildiğini dile getirdi.
Talihsiz adamın eşi Zeynep Ünlütürk ise eşi çalışmaya gidemeyince yiyecek ekmek bulmakta zorluk çektiklerini söylüyor. Hayvanlarını sattıklarını, iki göz odada yaşamaya çalıştıklarını anlatan Ünlütürk, "Eşim çalışmaya gidemeyince mağdur kalıyoruz. Çalışmaya gidince bir lokma ekmeğimiz oluyor. Yoksulluktan kızlarım gitti. Oğlumu evlendiremedim. Hayvanları sattık. İki göz odada kalıyoruz. Bunun üstüne çek yazanlar utanmadan paraları yiyorlar. Çok mağduruz." diye konuştu.
Ailesinin parasızlıktan okula gönderemediği 15 yaşındaki İhsan'ın gözyaşları yürekleri burkuyor. Yaşıtları gibi kendisinin de okumak istediğini dile getiren İhsan, "Parasızlıktan okulumdan ayrı kaldım. İlçede kalmaya yerimiz yok. Bu yüzden okuyamadık. Okumayı istiyorum. Polis ya da mühendis olmak istiyorum. Arkadaşlarım okurken benim de okuyasım geliyor. Ne yapalım hayat böyle. Biz de insanız. İnsanca yaşamak istiyoruz. Suçumuz ne." ifadesini kullandı.
GERÇEK SUÇLULAR CEZAEVİNDE
Savcılığa yaptıkları suç duyurusu üzerine gerçek suçlular yakalanarak, tutuklanmış. Ünlütürk'ün avukatı Mehmet Karaman müvekkilinin başına gelenlerin tarif edilemez olduğunu belirtti.
Müvekkilinin kimliğini kullanan kişilerin karşılıksız çek, kredi kartı ve banka kredileri kullanarak piyasayı 500 bin lira civarında dolandırdığını kaydeden Karaman, şöyle konuştu: "Müvekkilim çeklerden dolayı cezalar aldı. Kısa da olsa cezaevinde yattı. Bunlar sabıkasına işlendi. Tüm aleyhteki davaları yargılamanın yenilenmesi yoluyla yeniden açtık. Süreç devam ediyor. Hakkındaki beraat kararları kesinleşecek. Sonuçta suçsuzluğu ispat edilir noktada."
Savcılığa yaptıkları suç duyurusu üzerine gerçek suçluların yakalandığını ve tutuklandıklarını belirten Karaman, "Süreç tamamlandıktan sonra onlarla ilgili tazminat davası açacağız. zaten suçlarını itiraf ettiler. Bunun yanında kimlik düzenlemesini İstanbul'daki bir nüfus dairesi yapmış. Bunun yanında noter ve vergi dairelerinde yapılan işlemler var. Bir insanın kimliğini kullanmak bu kadar kolay olmamalı. Burada kamu görevlilerinin kusurları var. Bunlar hakkında suç duyurusunda bulunduk. Soruşturmada takipsizlik kararı çıktı. İlerleyen aşamalarda bunları da tazminata tabi tutabiliriz. Ayrıca müvekkilimiz suçsuz yere yattığı hapis için de tazminat talebinde bulunacağız." şeklinde konuştu.