Geçen yılın mart ayına göre yıllık enflasyonun yaklaşık 10 puan düştüğünü açıklayan TÜİK’in aksine tezgâhlarda bambaşka bir tablo var.
“Geçen sene alım gücünün yüzde 50 düştüğünü söylüyorduk. Bu yıl onun da yarısı düştü. Fiyatlar ise uçuyor.”
“KİLO İLE ALMA BİTTİ”
Geçtiğimiz yılın Mart ayına göre yıllık enflasyonun yaklaşık 10 puan düştüğünü açıklayan TÜİK'in hesabının aksine tezgahlarda bambaşka bir tablo var. İndirim bir yana, soğan başta olmak üzere sebze ve meyvede fiyat artışı yüzde 300'ü geçti. Alım gücünün bu yıl daha da düştüğünü vurgulayan manav esnafı, “Kilo ile alma kültürü yok oldu. Alabilen de bol bol beddua ederek alıyor” diyor.
“PAZARDA BİTİREMİYORUM”
Gazete Duvar’a konuşan pazar esnafı: “Yeşil soğan 5 liraydı, bu sene 10 lira. Yüzde 50 zamlandı. Kuru soğan yüzde 300 zamlandı. Halde durum perişanlık. Pazarda eskiden mal kalmazdı. Götürdüğüm malı bitirip dönüyordum. Ama bu sene bitiremiyorum. Elimde kalan malları sokaklarda, kalabalık olan bölgelerde arabada satıyorum. Pazarlarda bile artık taneyle alıyorlar.”
Tezgâhın enflasyonu yüzde 300’ü aştı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yıllık enflasyon oranını yüzde 50.51 olarak açıkladı. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise yıllık enflasyonu yüzde 112.51 olarak hesapladıklarını duyurdu. TÜİK’e göre 2022 mart ayında yıllık enflasyon yüzde 61, ENAG’a göre ise 142.63’tü. Bir yıl öncesiyle kıyaslandığında enflasyon ENAG’a göre 30, TÜİK’e göre ise 10 puan düştü. Ancak pazar ve marketlerde durum tam tersi. Asgari ücret bir yılda iki katına çıkarken, pazar ve marketlerde satılan meyve-sebzelerin fiyatlarında 2022 yılının mart ayına göre yüzde 300’leri aşan bir pahalılık söz konusu.
Kilo ile alma kültürü yok oldu
Aynı marketin sebze-meyve fiyatlarını, geçen yılla karşılaştırdık. 6 Mart 2022’de kilosu 19 lira olan kabağın tanesi 3,68 liraya satılıyordu. 5 Mart 2023 tarihinde ise kabağın kilosu 39 lira, tanesi ise 9,20 lira. Yine geçen yıl aynı tarihte, aynı markette patlıcanın kilosu 29, tanesi 3,90 liraydı. Bu yıl ise kilo fiyatı 39 lira, tanesi 7 lira. Geçen yıl kapya biberin kilosu 34,99, tanesi 3,15 liradan satılırken, şimdi aynı tezgahta kilosu 40 lira, tanesi de 5,92 lira. Bir yıl önce aynı tezgahta soğanın kilosu 6,49 liradan satılırken, bu sene kilosu 24,99 lira. Manav Alişan Manas, fiyat artışlarına ilişkin şunları söyledi: “Geçen sene biz insanların alım gücünün yüzde elli düştüğünü söylüyorduk. Bu yıl onun da yarısı düştü. Yani yüzde 75. Fiyatlar ise uçuyor. Millet de biz de ne yapacağız bilmiyoruz. Bizim gibi garibanlar yapamaz bu fiyatlarla. Kilo ile alma kültürü yok oldu. Alabilen de bol bol beddua ederek alıyor.”
Durmadan zam geliyor
Gazete Duvar’ın haberine göre Ahmet Karakuş, 40 yıldır İstanbul’un çeşitli semtlerinde pazarlara çıkıyor. İlk kez elinde kalan sebze ve meyveleri pazar dışında satmak zorunda kaldığını anlatıyor: “Yeşil soğan 5 liraydı, bu sene 10 lira. Yüzde 50 zamlandı. Kuru soğan yüzde 300 zamlandı. Halde durum perişanlık. Pazarda eskiden mal kalmazdı. Götürdüğüm malı bitirip dönüyordum. Ama bu sene bitiremiyorum. Bu nedenle elimde kalan malları sokaklarda, kalabalık olan bölgelerde arabada satıyorum. Pazarlarda bile artık taneyle alıyorlar.” Karakuş’un tezgahında yarım kilo salatalık alan bir müşteriye fiyatlara ilişkin yorumunu sorunca, “Zam zam zam, durmadan zam geliyor” cevabını veriyor.