Yeneroğlu: Terörle ve şiddetle alakaları olmayanlar ikinci kez cezalandırılıyor

İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, AKP'nin Meclis'e sunduğu "11. Yargı Paketi"ni "Çünkü terörle ve şiddetle herhangi bir alakaları olmamalarına rağmen haksız yere terör örgütü üyeliğinden yargılanmış olarak cezaevinde bulunan insanlar bu son düzenleme ile birlikte ikinci kez cezalandırılmış oluyorlar. Hem yargılanırken adil yargılanma hakkından mahrum bırakıldılar hem de infazda eşitsiz muameleye tabi tutuluyorlar" ifadeleriyle eleştirdi.
Bağımsız İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, AKP ve MHP tarafından Meclis’e sunulan 11. Yargı Paketi hakkında dikkat çekici eleştirilerde bulundu. Yeneroğlu, yargı paketi ile eşitsizliğin katlandığını kaydederek terörle ve şiddetle hiçbir alakası olmadığı halde “örgüt üyeliğiyle” yargılananların paketin dışında bırakılmasının “ikinci kez cezalandırma” olduğunu söyledi.

Mustafa Yeneroğlu, X hesabındaki paylaşımında paketi değerlendirerek “Kamuoyunun büyük bir ciddiyetle beklediği 11. Yargı Paketi, her ne kadar “Türkiye Yüzyılı Adaletin Yüzyılı” gibi iddialı sözlerle parlatılmaya çalışılsa bile ağır tahribat ile karşı karşıya olan yargının durumunu iyileştirmekten çok uzaktır. Paket, kronikleşmiş sorunlarımızın çözümü yerine sonuçlarına pansuman tedbirler uygulamakla yetinmektedir” dedi.

“Temel sorunlarla samimiyetle yüzleşmeden çıkarılan yüzeysel yargı paketleri, gün geçtikçe büyüyen sorunlarımıza çözüm üretemez” diyen Yeneroğlu, “Öncelikle tabloyu net görelim: İktidarın güdümünde bir olan bağımlı yargı sistemi, yürütmenin sistematik olarak ürettiği adaletsizliklerin sonuçlarına çare üretemez” ifadesini kullandı.

Adalet Bakanlığı’nın resmi istatistiklerine göre 2024 yılında toplam 23 milyon 805 bin suç işlendiğini ve 14 milyon 30 bin suç şüphelisi bulunduğunu hatırlatan Yeneroğlu, “Sistem(sizlik) devamlı suçlu üretince, cezaevi nüfusundaki dramatik artış kaçınılmaz: 2004’te 58 bin olan cezaevi nüfusu bugün 428 bin 267. 2010’dan bu yana ülke nüfusu yüzde 20 artarken, cezaevi nüfusu yüzde 450 yükseldi” dedi.

Mustafa Yeneroğlu, değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:

‘ADALETSİZLİKTE ÇİFTE STANDART’

“Cezaevleri doldur-boşalt yapılsa dahi devamlı taşıyor. Cezaevi nüfusunda Avrupa’da açık ara birinciyiz. Toplumu adeta büyük bir güvensizlik ve bir o kadar da hukuksuzluk sarmalının içinde bırakan bu trajedik tablonun sürdürülmeye çalışılması, Türkiye’yi her alanda hızla aşağı çekmekte ve hepimizin günlük hayatında karşılaştığı sorunları daha da derinleştirmektedir.

İnfaz Düzenlemesi= Adaletsizlikte Çifte Standart

Paketin en kritik başlığı, infaz yasasının Geçici 10. maddesi kapsamındaki Covid iznine ilişkin düzenlenen ve örtülü af niteliğindeki maddesidir.

Düzenlemede terörle mücadele kapsamında işlenen suçlar (ve dolayısıyla haksız yere terör örgütü üyeliğinden hüküm almış on binlerce kişi) kapsam dışı bırakılırken, kasten adam öldürme, cinsel suçlar, uyuşturucu ticareti dahil geniş bir suç listesinin kapsama girmesini doğru bulmadığımı belirtmek isterim. Çünkü terörle ve şiddetle herhangi bir alakaları olmamalarına rağmen haksız yere terör örgütü üyeliğinden yargılanmış olarak cezaevinde bulunan insanlar bu son düzenleme ile birlikte ikinci kez cezalandırılmış oluyorlar. Hem yargılanırken adil yargılanma hakkından mahrum bırakıldılar hem de infazda eşitsiz muameleye tabi tutuluyorlar.

‘CİDDİ SIKINTI OLUŞTURACAĞI TARTIŞMASIZ’

Teklif ile suçu fark etmeksizin ilk etapta 55 bin, birkaç ay içinde ise 115 bin kişinin tahliyesi öngörülüyor. Tahliye olacaklar arasında ağır adli suçlardan hükümlü kişilerin de bulunması, toplumun adalet talebini karşılamak ve yeni umutlar yaratmak bir yana, kamu güvenliği bakımından ciddi bir sıkıntı oluşturacağı tartışmasızdır.

Sorunlarımızın temel kaynağı hukuk devletinden çok uzaklaşılmış olmasıdır:

 AYM ve AİHM Kararlarının uygulanmaması,

 Adil yargılama kriterlerinin sistematik biçimde ihlal edilmesi,

 Yargının siyasi taleplere göre karar vermesi,

 Yargılama süreçlerindeki keyfilik ve çifte standartlar.

Bu geçiştirilen sorunlar infaz sistemine de uzanmaktadır. Unutulmamalıdır ki infaz hukuku, adalet sisteminin yalnızca bir boyutudur. Bu nedenle temel sorunlar üzerinde durmadan infaz sisteminde yapılan düzenlemeler geçici tedbirlerden öteye geçemez.

‘YENİ BİR KEYFİLİK ALANI YARATILIYOR’

Pakette ayrıca, soyut ve belirsiz bir sınırlama getirdiği için 10. Yargı Paketi’nden çıkartılan “erişim engelleme” düzenlemesi, yeniden getirilmek isteniyor. Buna göre, sulh ceza hakimi, “ilk bakışta ihlal” görürse, şikayet edilen içeriğin erişimini engelleyebilecek. Bu ihlalin kriterlerinin belirsiz olması, yeni bir keyfilik alanı yaratmaktadır.

Kamuoyu köklü çözümler beklemekten çok uzak olsa da en azından KHK dramını en azından infaz düzeyinde biraz dindirecek, eşitliği dikkate alan bir paket bekliyordu. Ancak ortaya çıkan düzenleme bu beklentileri karşılamaktan çok uzaktır. Yargı sistemimizi adalet dağıtan bir sisteme dönüştürmediğimiz sürece, geçici tedbirlerle, adalet bilincinde uzak yargı paketleri çıkartmakla cezaevlerini bir yandan boşaltıp bir yandan doldurarak sadece kendimizi kandırırız.

Temel sorunları görmezden gelen her adım, adaletsizlik üretmeye ve toplumda kapanması zor yaralar açmaya devam edecektir.

Adaletsizliğe bir doğal afet gibi yaklaşmak gerektiğini kavrayamamış, adaletsizliğin bir ülkeye nelere mâl olacağını anlamamış yaklaşımların “yargı paketi”, “infaz düzenlemesi” gibi etiketlerle yaptıkları işler ancak kendilerini ve kamuoyunu idare etmekten ibarettir.”
28 Kasım 2025 16:11
DİĞER HABERLER