Ukrayna-Rusya savaşı hala dünyanın dikkat kesildiği noktalardan biri. Batılı ülkeler ve Moskava arasında yaşanan gerilimle savaş yeni bir boyuta taşınıyor. Samanyoluhaber.com yazarlarından Arif Asalıoğlu son gelişmeleri köşesine taşıdı.
En son yazımızda ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, Ukrayna krizinde diplomasiye verdiği önemle birlikte, taraflara müzakerelerde ciddiyetle ilerlemeleri ve zaman kaybetmemeleri yönünde baskı yaptığını vurgulamış, diplomatik kanallar tıkanırsa Washington’un daha sert ekonomik veya başka tedbirlere başvurabileceğine not düşmüştük. Daha aradan bir hafta geçmeden Trump'dan Ukrayna'ya uzun menzilli füze sistemleri ve hedef istihbaratı sağlama kararı geldi. Bu karar Rusya ile Batı arasındaki gerilimi yeni bir seviyeye taşıdı ve NATO ile muhtemel çatışma riskini artırdı.
Trump’ın kararının iki gün sonrasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Valdai Uluslararası Tartışma Kulübü'nde yaptığı konuşmada, Ukrayna'ya Tomahawk füzelerinin verilmesini "niteliksel olarak gerilimin yeni bir tırmanma aşaması" olarak değerlendirdi. Putin, bu füzelerin ancak Amerikan uzmanlarının katılımıyla kullanılabileceğini vurgulayarak, "Bu artık Ukrayna için değil, ABD'nin doğrudan savaşa dahil olması hakkında" dedi. Ayrıca bu kararın "güçlü bir yanıt gerektirecek yeni bir gerilim dalgası" oluşturduğunu belirterek, Rusya topraklarına derinlemesine yapılacak saldırıları "oldukça tehlikeli bir semptom" olarak nitelendirdi.
Washington’un yeni askeri yardımları ve muhtemel sonuçları
Teknik detay çalışmaları devam eden, Washington’un söz konusu askeri destek paketi kapsamında, 900 km menzilli Barracuda seyir füzeleri; 2.500 km menzilli Tomahawk füzeleri; Rusya'nın enerji altyapısına yönelik hedef istihbaratı yer alıyor. Ancak uzmanlar, bu sistemlerin etkin kullanımı için ABD'nin doğrudan operasyonel desteğinin gerekli olabileceğine dikkat çekiyor. Askeri GPS verilerinin girilmesi ve Typhon fırlatıcı sistemlerinin kullanımı Amerikan personeli gerektiriyor, bu da ABD'nin çatışmaya doğrudan katılımı anlamına geliyor.
Aslında bu gelişmelerin savaş alanında yansımaları gözükmeye başladı. Rusya'nın iç bölgeleri Orenburg ve Perm’de, Ukrayna sınırından yaklaşık 1500 kilometre uzaklıktaki endüstriyel ve enerji tesislerini hedef alan insansız hava aracı saldırı girişimleri yaşandı. Aynı şekilde Ukrayna İHA'ları Leningrad bölgesinde yine enerji ve sanayi tesislerini vurdu. Rusya birlikleri ise cevabi olarak Ukrayna’nın enerji santrallerine saldırdı. Dnyeper nehrinin doğu yakasındaki yerleşim birimleri karanlık altında kaldı. Washington’un bu strateji değişikliği NATO-Rusya geriliminde de niteliksel artışın ortaya çıkmasına sebep oluyor. Nükleer silah taşıma kapasitesi nedeniyle küresel istikrar riskleri de artıyor. Enerji altyapısı hedeflerinin savaşın kapsamını genişletmesi olasılığını ortaya çıkarıyor.
Rusya’nın tomahawk füzelerine cevabı ‘asimetrik’ olacak
Siyaset bilimci ve aynı zamanda TV program yapımcısı Ruslan Ostaşko, Rusya'nın bu duruma nasıl cevap vereceğini şöyle özetliyor: Bizi yeni bir 'mucize silah'la korkutmaya çalıştıklarında, Rusya hiç bir zaman Batı'nın kurallarına göre hareket etmemiştir. ATACMS füzelerini hatırlayın: İlk başta gürültü, panik, cephede dönüm noktası konuşmaları vardı. Sonuç? Hava savunma sistemlerimiz onları düşürmeyi öğrendi. Tomahawk füzeleriyle de aynı şey olacak: Savunmamızı güçlendireceğiz, teknolojilerimizi uyarlayacağız ve tüm bu deneyim birikimimize eklenecek. Ancak bir incelik var. ABD ve müttefiklerinin herhangi bir yeni tırmanma aşamasına geçme girişimi, Rusya'ya siyasi, ekonomik ve askeri alanlarda sert karşı adımlar atma fırsatı otomatik olarak sunuyor. Biz asimetrik vurmayı biliyoruz ve Batı'nın bile hesaplayamadığı araçlara sahibiz. Eğer Rus atasözündeki 'kırık tahtaya kırık tahta' deyimini test etmek istiyorlarsa, risk çok büyük. Ancak tarih gösteriyor: Her zaman silahla gürültü çıkarmaya karar verenlerin planlarını bozacak ikinci bir kırık tahta bulunur."
Kâğıttan kaplanla hesaplaşmayı deneyin!
Aslında bu yaklaşıma benzer açıklamaları Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Valday Uluslararası Tartışma Kulübü'nün bu seneki çok katılımlı oturumunda, o da yapmış oldu. Özetle Putin, ABD Başkanı Donald Trump'ın "kağıt kaplan" benzetmesine sert yanıt verdi. “Kağıt kaplan mı? O zaman gelin de bu kağıt kaplanla hesaplaşın" ifadelerini kullanarak, Rusya ordusunun dünyadaki savaşa hazır en iyi ordulardan biri olduğunu iddia etti. Rus lider, "Eğer biz tüm NATO bloğuyla savaşıp bu şekilde ilerliyorsak, ilerlememizi sürdürüyorsak, kendimizden emin bir şekilde hareket ediyorsak ve kağıttan kaplansak, o zaman NATO'nun kendisi nedir?" diye sordu.
Rus lider, Ukrayna'daki savaşa ilişkin olarak "Eğer NATO, Rusya sınırlarına yaklaşmamış olsaydı bu çatışma önlenebilirdi" dedi. Avrupa'nın çatışmayı sürekli tırmandırdığını öne süren Putin, "Batı, Ukrayna halkı için üzülmüyor. Onları feda edilebilir görüyor" ifadelerini kullandı. Konuşmasında, NATO ve Batı'ya yönelik eleştirilerini sıraladı, Rusya'nın iki kez NATO'ya katılmak istediğini ancak reddedildiğini, Batı'nın kendi hegemonyasından vazgeçmeye hazır olmadığını, Batı Avrupa toplumlarında yönetici elitlere yönelik hoşnutsuzluğun arttığını ve yaptırımların tamamen başarısız olduğunu iddia etti.
Putin, çok kutuplu dünya düzeninin gerekliliğini vurgulayarak, "Çok kutuplu sistem çok daha demokratiktir" diyerek, Batı'nın hegemonya kurma çabalarının başarısızlığa uğramasının zaman meselesi olduğunu ve Rusya'nın dünya dengesi için vazgeçilmez olduğunu söyledi. Putin, Avrupa'nın militarizasyonuna "çok ikna edici bir yanıt" verileceğini belirterek, "Rusya asla zayıflık ve kararsızlık göstermeyecek" ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, Rusya'nın Batı ile olan gerilimde daha sert bir tutum benimseyebileceği sinyalini verirken, Batı ile olan ilişkilerde köklü bir değişim beklentisini de beraberinde getiriyor. Bundan olsa gerek Putin uzun konuşmasında yeni teknolojik silahlara değinmeyi ihmal etmedi: Rusya'nın halihazırda önemli hipersonik silah sistemlerine sahip olduğunu vurgulayarak, “yeni hipersonik silahlarımız ortaya çıktı, 'Kinzhal' ve kıtalararası menzilli 'Avangard'. Önceden planladığımız hiçbir şeyi unutmadık. Çalışmalar devam ediyor. Sonuçlar alınacak" ifadelerini kullandı.
Sonuç olarak, Putin'in bu açıklamaları, Rusya'nın savunma sanayii alanındaki uzun vadeli stratejisinin bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Bu tür teknolojik gelişmelerin uluslararası güvenlik mimarisini şekillendirmede mutlaka etkili olacaktır. Rusya, Ukrayna'ya Tomahawk füzelerinin verilmesini doğrudan bir savaş tırmanması olarak görüyor. Rusya'nın asimetrik yanıt verme kapasitesi, ABD ve müttefiklerinin bu adımdan önce karar değişikliğini getirebilir. Bir bütün olarak ise bu gelişmeler, Ukrayna savaşının yeni bir aşamaya girdiğine ve Batı-Rusya çatışmasının daha tehlikeli bir boyuta evrildiğine işaret ediyor. Gözüktüğü gibi Kremlin, bu tür silahların Ukrayna'ya verilmesini NATO'nun dolaylı savaş ilanı olarak yorumluyor ve çatışmanın tırmanma riski konusunda uyarıda bulunuyor.