Ulusalcıların Necip Hablemitoğlu suikastı ve MHP’lilerin Sinan Ateş cinayeti suskunluğu arasında ne fark var?
ANALİZ
Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesinin üzerinden bir hafta geçti ancak cinayetin üstündeki sis perdesi hala aralanamadı. Cinayete Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz başta olmak üzere, MHP’li 3 yöneticinin adı karıştı. Cinayeti işleyen çetenin liderine para gönderen MHP İstanbul il yönetiminden Ufuk Köktürk tutuklandı.
MHP ve lideri Devlet Bahçeli ise hala susuyor, konuşmaktan, açıklama yapmaktan kaçınıyor. Mafya lideri Kürşat Yılmaz dahi komplocu bir bakışla da olsa konuşuyor ama Bahçeli nedense derin bir sessizlik içinde kalmayı tercih ediyor.
Sadece Bahçeli değil, Sinan Ateş’in danışmanlığını yaptığı MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman da susuyor. Cenaze namazına katılmadığı gibi taziye bile yayınlamadığı Bahçeli’nin sağ kolu Büyükataman.
Yaklaşık 50 yıllık mazisi olan Ülkü Ocaklarında, genel başkanlık yapmış bir isim, bir akademisyen, uyuşturucu sabıkalısı kiralık katillere ihale edilip öldürülüyor; ancak ülkücü camia en tepeden en alttaki “neferine” kadar susuyor, olayın unutulmasını bekliyor.
Erdoğan ve AKP ise iktidar ortağı olduğu Bahçeli’nin ve MHP’nin canını sıkmamak için azami gayret sarf ediyor. Tutuklamalar oluyor, Olcay Kılavuz’un katil zanlısını gözaltına almak için gelen polislere hakaret ettiği iddia ediliyor, 2 özel harekat polisi katilleri çakarlı arabayla Ankara götürdükleri için tutuklanıyor ama AKP de susuyor.
Muhalefette ise İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de konuşmamayı tercih ediyor ancak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, cinayeti gündemde tutmak için açıklama üstüne açıklama yapıyor. Twitter paylaşımında Bahçeli’ye şöyle seslendi Kılıçdaroğlu: "Bahçeli, ne zamana kadar susacaksın? Mafyalarla fotoğraflar çekmeye devam edersen, yanındaki çocuklar da mafyacılık oynamaya başlar. Teslim edeceksin yanındaki çocukları, 3-5 torbacı ile geçiştiremezsin."
Evet, Kemal Kılıçdaroğlu yapması gerekeni yapıyor, cinayetin üstünün örtülmemesi için olayın üzerine üzerine gidiyor. Gerçeklerinin araştırılıp ortaya çıkarılmasını ve cinayeti planlayıp katilleri azmettirenlerin de ortaya çıkarılmasını istiyor.
Kılıçdaroğlu, Sinan Ateş cinayeti için yapması gerekeni yapıyor da, peki Necip Hablemitoğlu suikastı ne olacak? Kılıçdaroğlu, CHP ve daha genelinde ulusalcılar, Necip Hablemitoğlu suikastında ortaya çıkan yeni bilgilere dair neden konuşmuyor? Niçin susuyorlar?
Nuri Gökhan Bozkır, suikastın nasıl işlendiği 2015 yılından itibaren anlatmaya başlamış. Ukrayna’dan getirilip tutuklanınca da daha detaylı ifade verdi savcıya. Bozkır’ın ifadeleri sayesinde, tetiği çektiği iddia edilen Tarkan Mumcuoğlu tutuklandı. Mumcuoğlu’na emir verdiği ileri sürülen Mustafa Levent Göktaş da Bulgaristan’dan getirilip tutuklandı.
Ulusalcı kesimlerin “kahraman özel kuvvetleri komutanı” dediği emekli albay Mustafa Levent Göktaş, Isparta Cezaevinde tutuklu şimdi. Ama ulusalcıların ağzını bıçak açmıyor. Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı CHP Milletvekili Tuncay Özkan, Mustafa Levent Göktaş’ın Ergenekon davasında tutuklu oldukları dönemde koğuş arkadaşıydı. Özkan, Hablemitoğlu’nu da iyi tanır, lakin o da susuyor.
Tuncay Özkan koğuş arkadaşları Levent Göktaş ,Fatih Hilmioğlu, Yalçın Küçük, ve Aykut Şükre
MHP’lilerin Sinan Ateş’in katillerinin bulunması için harekete geçmeyip susması gibi, ulusalcılar da Hablemitoğlu suikastinin aydınlatılması için adım atmıyor, kıllarını bile kımıldatmıyorlar. Neden? Hablemitoğlu’nun katillerinin bulunmasını, adalete hesap vermesini neden istemiyorlar?
AKP’lilerin, 15 Temmuz’a dair tek bir soru sormamaları ve susmalarıyla, ulusalcıların Necip Hablemitoğlu suikastı ve MHP’lilerin Sinan Ateş cinayeti suskunluğu arasında ne fark var?
AKP’liler 15 Temmuz için ne yapıyorsa, ulusalcılar Hablemitoğlu ve MHP’liler de Sinan Ateş cinayeti için onu yapıyor. Susuyorlar, unutulmasını bekliyorlar.
Katiller kendi mahallenden olunca, konuşmak zor mu geliyor? O zaman nerede kaldı samimiyet?
Öbür mahalleye laf etmeye hakkınız olur mu bu tabloda?
Öyle ya; dava, yoldaşından, ülküdaşından ve dava arkadaşından daha önemli, değil mi!