BBP'li Döngel: Gazetecileri uydurma suçla hapse atmak endişelendiriyor

BBP Kayseri milletvekili adayı Hüseyin Döngel, "Medyaya darbe üstüne darbe vuran bir ülkede demokrasiden, düşünce hürriyetinden söz edilemez. Şuan gazetecileri uydurma suçlarla hapse atmak, üzerlerinde baskı oluşturmak, toplumu büyük bir endişeye sevk etmiştir." dedi.

Hüseyin Döngel, demokrasinin vazgeçilmez kurumları ve araçları olduğunu ifade ederek, şu açıklamayı yaptı; "Bunların başında siyaset kurumları, medya, sivil toplum örgütleri ve seçmen iradesi gelmektedir. Siz bunlardan herhangi birine müdahale ederseniz veya yok sayarsanız, baskı altında alırsanız modern dünyanın benimsediği bir demokrasiden bahsedemezsiniz. Son günlerde basın kuruluşlarına, gazetecilere yapılan saldırılar, uydurma suçlarla hapse atmalar, yazdığı yazılardan ve yaptığı eleştirilerden dolayı yapılan gözaltılar bizi son derce kaygılandırmakta, toplumu endişeye sevk etmektedir. Basın hürriyeti, bir gazetecinin haber verme, toplumun da haber alma özgürlüğünün engellenmesi totaliterleşmenin en belirgin işaretidir. İktidarın yapılan saldırıları kınamakla yetinmesi, hukuku işletmemesi akıl alır gibi değil. Aslına bakarsanız bu saldırıların altında yatan şey iktidarı alkışlamayan iktidar mensupları gibi düşünmeyen toplumsal kesimleri susturma girişimdir. Şu bilinmelidir ki siz ne yaparsanız yapın toplum baskılara boyun eğmez, siz baskıladıkça toplumsal direnç artar."

Basın hürriyetini ve halkın haber alma özgürlüğünü engellemek veya bu yönde adımlar atmak demokrasinin içini boşaltmak olduğunu söyleyen Döngel, açıklamasını şöyle devam ettirdi; "Demokrasinin olduğu yerde çoğulculuk vardır. Bir ülkede, çoğulculuk farklı düşünce grupları yoksa o ülkede demokrasi de, düşünce hürriyeti de yoktur. Eğer bir ülkede basın susturuluyorsa orada iki şey aranması gerekir. Birincisi iktidar sahiplerinin kirli işleri vardır. İkincisi otoriterleşme, baskılara dayalı bir recim arayışı vardır. Modern dünyada basın, başka bir deyişle yazılı, görsel ve sosyal medyanın halkı bilgilendirme, halka haber yaymanın yanında iktidarı denetleme ve iktidar sahiplerini uyarma gibi çok önemli bir işlevi ve sorumluluğu da vardır. Bu denetleme görevi Sayıştay raporları kadar önem arz eder. Senin kirli ilişkilerin, yanlış icraatların varsa basına sansür uygular, ambargo koyar, medya yöneticilerini, kalem erbaplarını susturmaya çalışırsın. Bugün bizim ülkemizde olup bitenler bundan ibarettir. Bu yapılanlar Türkiyemize yakışmamaktadır. Dış dünya olup bitenleri kaygıyla izlemekte ve ülkemizin medya özgürlüğünün, fikir hürriyetinin, insan hak ve özgürlüklerinin kısıtlandığı orta doğu ülkeleri kümesine itildiği izlenimi uyandırmaktadır."

BBP'li Döngel, hiç bir şeyin basına gözdağı verilmesine, gazetecilerin uydurma sebeple ve hayali suç üretilerek baskılanmasına mazeret olamayacağını söyledi. Döngel, "Biz herkesin fikirlerine katılmak, yorumlarını benimsemek zorunda değiliz, ama makul çerçevede yapılan her türlü eleştiriye tahammül etmek zorundayız. Bunu başta iktidar sahipleri ve yandaşları yapmalıdır. Başbakan ve ilgili bakanlıklar bu tehlikeli yola ülkeyi sokmamak için gerekli tedbirleri bir an önce almalı, kolluk kuvvetleri ve savcılar da gereğini yapmalıdır" diye konuştu. CİHAN
05 Ekim 2015 16:05
DİĞER HABERLER