Kredi kartında yeni dönem

Kredi kartında yeni dönem
Harcamaları kontrol altına almak ve riskleri azaltmak amacıyla kredi kartlarına getirilmesi planlanan 'tek limit' uygulamasının detayları belli oldu.
Şirketlerde olduğu gibi kredi kartı sahiplerinin de 'reyting'i ölçülecek. Borcuna sadık olana verilecek yüksek not, kart limitinin artmasını sağlayacak. Çalışmalar hakkında Zaman'a bilgi veren Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, bankaların da görüşlerini alacaklarını söyledi. Düzenleme için kanunî değişiklik gerektiğine işaret eden Bilgin, "Kart limitlerindeki yükseklik, harcama alışkanlıklarında problem oluşturuyor. Kartı kartla çevirmekten tutun da, aylık geliri bin lira olanın cebinde 20 bin lira limitli 4-5 kart bulunuyor. Vatandaş adeta cebinde bomba taşıyor." dedi. Zaman gazetesinin haberine göre; BDDK Başkanı Bilgin, kredi kartında atılacak en önemli adımlardan birinin limit olduğunu belirterek, her kart sahibinin tek limiti olacağını söyledi. Buna göre kişinin limiti, gelirinin en fazla iki-üç katı olabilecek. Kart sayısı ne olursa olsun, şahıslar belirlenen limit kadar harcama yapabilecek. Kredi kartına yönelik değerlendirmelerinde haklı olmaktan bıktığını ifade eden Tevfik Bilgin'e göre, üç- beş yıl sonraki mesele şimdiden tedbir alınarak büyümeden çözülebilecek. Risk santralizasyonu (kredi izleme sistemi) ile vatandaşa reyting verileceğini açıklayan Bilgin, "Belki herkese bir kriterin üç katı limit olacak. Bir de reytinge göre derecelendirme yapılacak. Örneğin A reytingi olana beş kat limit gibi. Bu konuyu da bankalarla paylaşıp kanunî sürecin tamamlanması gerekiyor. Sonuçta biz çalışmamızı hazırlayacağız. Hükümet ve Meclis takdir ederse olur. Ancak ileride 'iyi ki yapılmış' denecektir." ifadelerini kullandı. Bazı bankaların telefonda dahi limit artırımına gidebildiğine dikkat çeken Bilgin, düzenleme yasalaşmadan finans kuruluşlarının limit artırıp uyanıklık yapma gibi bir yaklaşım içerisine girmelerini kabul etmeyeceklerini ifade etti. Vatandaşın gelirine göre limit belirlenmesinin, üç-beş kartı olanların ayarlama yapmasına yol açacağını ifade eden BDDK Başkanı, mantıklı olanın iki kart kullanmak olduğu görüşünde. Türkiye ortalamasının kişi başı iki kart olduğuna işaret eden Tevfik Bilgin, "Ancak bazılarının beş, bazılarının da on kartı var. Akıllı kullanılırsa kredi kartı iyi. Bazen hem bankalar hem de tüketiciler irrasyonel davranabiliyorlar." şeklinde konuştu. Türkiye'de ek kartlarla birlikte yaklaşık 50 milyon kredi kartı bulunuyor. Kişi olarak bakıldığında ise 18 milyon kişinin kredi kartı var. Ek kart düşüldüğünde kişi başına iki kart düşüyor. Toplam kredilerde takibe düşme oranı yüzde 2,9. Kredi kartlarında ise bu oran yüzde 6,1. Parasal büyüklük açısından bakıldığında kredi kartlarında takibe düşen miktar 3,5 milyar lira. Takipteki bireysel krediler ise 6,7 milyar lira. Toplam kredi kartı büyüklüğü 53,8 milyar lira. Kredi kartı ile yapılan alışverişler, sektördeki krediler arasında üçüncü sırada yer alıyor. Birinci sırada 85 milyar lira ile ihtiyaç kredileri, ikinci sırada ise 73 milyar lira ile konut kredileri yer alıyor. Ziraat kamuda kalsın, Halkbank ve Vakıfbank özelleşsin Tevfik Bilgin, Türk bankacılık sektörünün küresel krizde önemli bir sınav verdiğini ifade etti. Ziraat Bankası'nın Türkiye için önemli olduğu vurgulayan Bilgin, birçok faaliyetin bu banka aracılığıyla yapıldığına işaret etti. Bilgin, kriz döneminde Ziraat ve diğer milli bankaların öneminin daha iyi algılandığını kaydetti. Vakıfbank ve Halkbank'ta özelleştirmenin mantıklı olabileceğini dile getiren Bilgin, "Ziraat kamuda kalsın. Tekel olmasın ancak önemli bir banka. Bazen bazı şeyleri devlet kendi malı olan bir bankayla yapmak isteyebilir. Ziraat önemli bir fonksiyon üstlenebilir." dedi. Fransa'ya ilişkin olarak hükümetin aldığı kararları dikkatli izlediklerini ifade eden Bilgin, hükümetin aldığı kararlara uyumlu hareket edeceklerini, ancak sektörün hassasiyetini de dikkate alacaklarını kaydetti. Bilgin, Yunanistan'a, Türk bankalarının pazar görmedikleri için soğuk yaklaştıklarını belirterek "Bankalar kâr görse aya giderler." değerlendirmesi yaptı. Bankacılık bahçemiz yemyeşil, girmek isteyen 300 milyon dolar verir Bankacılığın patronu Tevfik Bilgin, sektördeki banka sayısını 48,5 olarak görüyor. İki ay önce Lübnanlı Bank Audi'ye sıfırdan bankacılık lisansı verildiğine işaret eden Bilgin, hiçbir zaman 'lisans vermiyoruz' demediklerini söyledi. Bank Audi'ye kuruluş izni verildiğini ifade eden Bilgin, "Dokuz ay içinde gerekli sermayeyi (300 milyon dolar) getirir, personel ve teknolojik altyapısı tamamlanırsa arkadaşlarımız bakar. Sonuca göre kurula gelir, faaliyet izni değerlendirilir." diye konuştu. Son beş-altı yıldır banka almak isteyenlere 'Bir banka almak istiyorsanız gidin alın. Ancak yeni bir banka kuracaksanız, yemyeşil bahçeye giriyorsanız bir giriş bedeli var.' denildiğini belirten Bilgin, 300 milyon dolarlık ödenmiş sermaye şartının yüksek olmadığını kaydetti. Yeşillerle donanmış etrafı düzgün bahçeye, her 300 milyon doları getirenin de giremeyeceğini vurgulayan Bilgin, "Bileti alıp gireceksin, ancak bahçenin düzenini de bozmayacaksın." uyarısında bulundu. Bilgin, Lübnanlı Bank Audi'nin Osmanlı topraklarında Ziraat'ten önce kurulan bir banka olduğunu kaydetti. Sıfırdan lisans başvurusu bulunmadığını açıklayan Bilgin, iyi niyetli yaklaşımlara açık olduklarını kaydetti. Geçmişte verilen ret kararları konusunda ise BDDK Başkanı'nın içi rahat. Hatice teyzeyi düşünüp öyle imza atıyorum BDDK Başkanı Tevfik Bilgin Konya'da bir aşevinden, sakat olan çocuğu için yemek alan Hatice Fidanboy'un yüzündeki sevinç ifadesinin yer aldığı fotoğrafı altı yıldır masasının çekmecesinde tutuyor. Aşevine gelmiş yemek bekleyen nine fotoğrafını bir dergide gördüğünü belirten Bilgin, "Bu fotoğraf beni çok etkiledi. Hatice teyze, aşevinden her gün sakat çocuğuna yemek götürüyor ve onunla geçiniyorlar. Ben de bir karar alırken bunu göz önünde bulundurdum. Bir karara imza atarken Hatice teyzeleri Ahmet amcaları düşündüm." dedi. Sekiz yıl 23 gündür (23 Aralık 2011 itibarıyla) görev yaptığını belirten Bilgin, şafak saymadığını söyledi. "Bu işe 36 yaşımda başladım, belki yanlışlıklarımız olmuştur." diyen Bilgin, göreve başladığında gazetelerde çıkan haberleri saklamış. "Erken göreve geldiğime yönelik haber yapanlar şimdi pişman olmuştur." diyen Bilgin, görev süresinin biteceği 7 Nisan sonrası için herhangi bir planı olmadığını söyledi.
27 Aralık 2011 09:46
DİĞER HABERLER